GEÇMİŞ YILLARDA DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ SIKÇA SORDUĞU SORULAR VE ÇÖZÜMLERİ
 
1-Hz. Ademden Hz. Muhammede’e kadar bütün peygamberlerin getirdiği hak dinlerin ortak adı nedir?
A)Hanif
 
B)İslam
 
C)Şeriat
 
D)Tevhid
 
İslâm inancına göre dini vahiy yoluyla bildiren Allah'tır; bütün gerçek dinler Allah'tan gelmiş ve safiyetlerini korudukları sürece yürürlükte kalmıştır. İlk insan aynı zamanda ilk peygamberdir ve kendisine bildirilen din de tevhid dinidir. Allah'ın varlığı ve birliği ile nübüvvet ve âhiret inancı bütün ilâhî dinlerde değişmez ilkeler olarak yer alır. Bundan dolayı Hz. Âdem'den Hz. Muhammed'e kadar bütün peygamberlerin getirdiği hak dinlerin ortak adı İslâm'dır.(İlmihal. Cilt:1Sayfa:5)
 
2-Aşağıdakilerden hangisi Ehl-i sünnet arasında yer almaz?
A)Selefiyye
 
B)Mu’tezile
 
C)Maturidiyye
 
D)Eş’ariyye
 
Ehl-i sünnet, Allah'ın zâtı, sıfatları, âlemin yaratılışı, kader, peygamberlik,mûcize ve keramet, şefaat, haşir ve âhiret gibi İslâm akaidinin temel konularında fikir birliği içinde olmakla beraber, bu konuların detaylarında,
izah ve yorumlanmasında farklı görüşlere de sahip olmuş, bu sebeple kendi arasında, Selefiyye, Mâtürîdiyye ve Eş‘ariyye olmak üzere üçe ayrılmıştır. (Diy.İslam İlmhl. Cilt:1Sayfa:23)
 
3-Sözlükte, dinle ilgili yeni görüş ve davranışları benimseyen, akaid sahasında ise Hz. Peygamberin ve ashabın sünnetini terk eden guruplara ne ad verilir?
 
A)Ehl-i Hak
 
B)Ehl-i sefa
 
C)Ehl-i Bid’at
 
D)Ehl-i Sünnet
 
Ehl-i bid‘at kelimesi, sözlükte "dinle ilgili yeni görüş ve davranışları benimseyenler"
anlamına gelirken, Ehl-i sünnet alimlerince dinî literatürde, akaid sahasında Hz. Peygamber'in ve ashabının sünnetini terkederek, onların izledikleri yoldan ayrılan, İslâm ümmetinin çoğunluğunu yani ana gövdesini
oluşturan Ehl-i sünnet'e muhalefet eden mezhep ve gruplar anlamında kullanılmıştır. (Diy.İslam İlmhl. Cilt:1Sayfa:23)
 
 
 
4- “Akaid sahasında akla önem vermezler. Ayet ve hadisle yetinirler. Manası açık olmayan, bu sebeple başka manalara gelme ihtimali bulunan ayet ve hadisleri yorumlamazlar.” Bu görüşte olanlara ne isim verilir?
 
A)Eş”ariyye
 
B) Maturidiyye
 
C)Selefiyye
 
D)Ehl-i Bit’at
 
Selefiyye anlayışının en belirgin özelliği akaid sahasında akla rol vermemek, âyet ve hadisle yetinmek, mânası apaçık olmayan, bu sebeple de başka mânalara gelme ihtimali bulunan âyet ve
hadisleri yorumlamadan, bunları bilmeyi Allah'a havale etmektir. (Diy.İslam İlmhl. Cilt:1Sayfa:25)
 (Diy.İslam İlmhl. Cilt:1Sayfa:24)
 
 
 
5- “Her şey Allah’ın ilmi ve iradesi dâhilinde cereyan eder. İnsanın çizilmiş bir kaderi yoktur. İnsanın irade hürriyeti, seçme imkânı ve fiil gücü bulunmaz.” Bu görüşü savunanlara verilen ad nedir?
 
A)Şia
 
B)Hâricilik
 
C)Ceberiyye x
 
D)Mu’tezile
 
6- Yahudilikten, Hıristiyanlıktan ve diğer
kültürlerden, İslamiyet’e giren rivayetlere ne
ad verilmektedir?
 
A-Hurâfat
 
B-Kıssa
 
C-İsrâiliyyat
 
D-Emsâlu'l-Kur'an
 
Hurafe:Boş batıl inanış
 
Kıssa: Geçmiş insanların başından geçen olayları ve sebeplerini anlatmak, ders çıkarılacak örnekler
İsrailiyyat:İslameyete sonradan giren şeyler
 
Emsalul kuran:Kuranın meselleri
 
 
7-Aşağıdakilerden hangisi fıkhî yorumlardan biridir?

 
A) Mevlevîlik  
 
B) Bektaşilik
 
C) Hanefîlik
 
D) Ahilik

 
Fıkhi Yorum:
Peygamberimizin vefatından sonra Müslümanlar İslam hakkındaki bilgileri, Peygamberimizin alim sahabilerinden öğrenmeye başladılar. Sahabilerin bir bölümü hâlâ Medine'de yaşamaya devam ediyordu ama onların çoğunluğu diğer şehirlere göçmüştü. Alim sahabilerden herbiri, Peygamberimizden öğrendiği İslam'ı, çevresindekilere öğretiyorlardı. Her bir sahabi, kendisine sorulan sorulara Peygamberimizden öğrendiği gibi cevap vermeye çalışıyor, eğer bu konuda Peygamberimizden bir örnek bilmiyorsa, kendi din anlayışına göre cevaplandırıyordu. Her insanın algılayışının ve yorumunun farklı olabileceğini daha önce öğrenmiştik. Bunun yanı sıra değişik şehirlerde yaşayan insanların kendilerine özgü örf ve adetleri vardı. Zaman içinde ayrıntı konularda Müslüman şehirler arasında farklı yorumlar ortaya çıktı.
İslam'ı öğreten sahabilerin etrafında öğrencileri vardı. Bu öğrenciler, öğrendikleri bilgileri yaymaya devam ettiler. Aradan zaman geçti onlar da alim olup öğrenci yetiştirmeye başladılar. Kuşaklar sonra fıkhî mezhepler oluşmuş oldu.
 
 
8-Aşağıdakilerden hangisi İslam dini için söylenemez?

A) Sadece ibadet dinidir
 
B) Güzel ahlâkı emreder

C) Tevhid inancı vardır
 
D) Bütün insanlığa gönderilmiştir

 
9-Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

 
A) Musevilik - Tevrat
 
B) Hinduizm - Zebur

 
C) Hıristiyanlık - İncil
 
D) İslamiyet - Kur'an-ı Kerim

 
 
 
 
 
 
10-Aşağıdaki dinlerden hangisi, ilahi dinlerden değildir?

 
A) Budizm
 
B) İslâmiyet
 
C) Hıristiyanlık
 
D) Musevilik

 
 
11-Ruhun bir bedenden başka bir bedene geçerek sürekli yaşadığı inancına ne ad verilir?

 
A) Karma
 
B) Veda
 
C) Kast
 
D) Reenkarnasyon

 
Karma: Bu yaşamda yapılan hareketlerin bir sonraki yaşamı ve koşullarını belirlemede etken olması. (Hindu Mitolojisi)
 
Veda:Hint mitolojisinde tarih öncesi masallara verilen ad.
 
Kast:Hindistanda insanları sınıflara ayıran sistem. Din adamları, tüccürlar, soylular ve köleler.
 
 
12-Başa gelen üzüntü, sıkıntı ve acılara karşı direnme gücü göstermeye ne denir?

 
A) Sabır
 
B) Şükür
 
C) Korkaklık
 
D) İnfak

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
13-Allah insanı aşağıdaki sahip olduğu özelliklerin hangisinden dolayı sorumlu tutar?

 
A) Konuşan bir varlık olduğu için
 
B) Topraktan yaratıldığı için

 
C) Cüz'î irade sahibi olduğu için
 
D) Güzel yaratıldığı için

 
Yüce Allah, insanların irade sahibi, dilediğini yapabilir bir varlık olmasını
irade ve takdir buyurmuş ve onları bu güç ve kudrette yaratmıştır. Bu sebeple
insanlar kendi istek ve iradeleriyle bir şey yapıp yapmamak gücündedirler, iki
yönden birini tercih edip seçebilirler. İnsanın sevabı ve cezayı hak etmesi, belli
işlerden sorumlu olması bu hür iradesi sebebiyledir. Fiilin meydana gelişinde
kulun hür iradesinin etkisi vardır. Fakat fiillerin yaratıcısı Allah Teâlâ'dır. Allah
kulların iradeli fiillerini, onların iradeleri doğrultusunda yaratır. Bu, Allah'ın buna
mecbur ve zorunlu olmasından değil, âdetullah ve sünnetullah adı verilen ilâhî
kanununu yani kaderi bu şekilde düzenlemesindendir. Bu durumda fiili tercih ve
seçmek (kesb) kuldan, yaratmak (halk) Allah'tandır. Kul iyi veya kötü yönden
hangisini seçer ve iradesini hangisine yöneltirse Allah onu yaratır. Fiilde seçme
serbestisi olduğu için de kul sorumludur. Hayır işlemişse mükâfatını, şer işlemişse
cezasını görecektir.
İnsanın hür bir iradeye sahip olduğunu ve bu iradesinden dolayı sorumlu
ve yükümlü bulunduğunu gösteren âyetler vardır.
 
 
 
14- Gerekli tedbirleri aldıktan sonra Allah'a dayanıp güvenmek hangi kavramla ifade edilir?

 
A) Tefekkür
 
B) Tevekkül
 
C) Teşekkür
 
D) Te'essür

 
Tekfir: müslüman olduğu bilinen bir kişiyi, inkar özelliği taşıyan inanç, söz veya davranışından ötürü kafir saymak demektir
 
Tefekkür: Allahü teâlânın yarattığı şeylerden ibret almaktır
 
Tedebbür:geleceğe yönelik düşünce demektir
 
Tevekkül: Herhangi bir işin, bütün gereklerini yerine getirdikten sonra,  neticeye Allahtan beklemek
 
Te’essür:Müteessir olma hali, kişinin kalbinin duyduklarına göre değişim göstermesi
 
15-Aşağıdaki ibadetlerden hangisi yapılışı yönüyle diğerlerinden farklıdır?

 
A) Sadaka
 
B) Zekât
 
C) Fitre
 
D) Namaz

16- "Dinde zorlama yoktur " "Sen hatırlat, öğüt ver Sen ancak bir öğüt vericisin " "Sen onların üzerinde bir zorba değilsin " ayetlerinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Hiç kimse bir dine girmek için zorlanamaz

B) Bir dine inanıp inanmamak insanların vicdanına bırakılmıştır

C) Allah insanları imana zorlamıştır

D) Peygamberlerin görevi insanlara öğüt vermektir
 
 
17-Peygamber Efendimizin belirttiği münafığın üç belirgin özelliği arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

 
A) Yalan söyler
 
B) Emanete hıyanet eder

C) Sözünde durmaz
 
D) İsraf eder

18-Hz. Osman’ın zamanında
Mushaf’ın çoğaltılması ile ilgili heyetin
başkanı aşağıdakilerden hangisidir?

 
A) Zeyd b. Sabit

B) Abdurrahman b. Avf

C) Ali b. Ebî Talib

D) Abdullah b. Ömer

 
Kuranın çoğaltılması Heyeti: Hz. Ebu Bekir döneminde cem edilen ve Hz. Hafsa'nın yanında duran Kur'ân'ı çoğaltmak üzere ondan istendi. Zeyd b. Sabit, Abdullah b. Zübeyr, Sa'd b. As, Abdurrahman b. Haris b. Hişam'a Kur'ân'ı çoğaltmaları görevini verdi. Çoğaltılan bu Kur'ân nüshalarını da belli başlı İslâm merkezlerine gönderdi.
 
19-Aşağıdakilerden hangisi
Kur’ân’ın isimlerinden biri değildir?

 
a) Ümmü’l-kitap

 
b) Ümmü’l-kurrâ

 
c) Kitap

 
d) Mesânî

 
Kuran-ı Kerimin İsimleri:
 el–Kitab, el–Kur'ân, ez–Zikr, en–Nûr, el–Hüdâ, el–Fürkân, Kelâmullah

 
20-Aşağıdakilerden hangisi vahiy
kâtiplerinden değildir?

 
A) Şurahbil b. Hasene

 
B) Muaviye b. Ebî Süfyân

 
C) Abdullah b. Revâha

 
D) Cabir b. Abdullah

 
Vahiy Katipleri:
 
 
 
 
21-Kur'an-ı Kerim'le ilgili görevlerimizden hangisi, onun indiriliş amacına en uygunudur?

 
A) Yüksek yerlerde özenle korumak

 
B) Güzel bir sesle usulüne uygun okumak

 
C) Onu anlamak ve emirlerine uymak

 
D) Temiz ellerimizle saygıyla tutmak

 
 
 
 
 
 
 
 
 
22-Kur’ân-ı Kerim’in besmele ile başlamayan
suresi aşağıdakilerden hangisidir?
 
A-Tevbe
 
B-Enfal
 
C-Buruc
 
D-Zümer
 
 
 
23-Aşağıdakilerden hangisi Mekkî
surelerden değildir?

 
A) İçinde secde ayeti bulunan sureler

 
B) Cihad hükümleri içeren sureler

 
C) -Bakara suresi hariç- Âdem ve İblis
kıssasını anlatan sureler

 
D İçinde “kellâ” kelimesi bulunan
sureler

 
Mekki Surelerin Özellikleri: Tevhit ve Ahiret konuları, din, can, akıl, mal ve nesebin korunması, geçmiş peygamberlerin kıssaları, “ilahi iradeye dayalı yeni bir toplum kurmanın inanç ve ahlak temelini oluşturacak ilkeler”
 
Medeni Surelerin özellikleri: İbadet ve Muamelat, Allah ve Resulüne itaat, Savaş hükümleri ve Diplomasi kuralları.
 
24-“Ahd-i Atik” hangi kutsal kitabın
adıdır?

 
A) Zebur

 
B) İncil

 
C) Tevrat

 
D) Matta
Ahd-i Atik :Hz. Davud'a indirilen Zebur'dur.
Ahd-i Cedîd:Hristiyanlara ait olan kutsal kitaba yani İncil'e verilen isimdir. Yahudiler ve hristiyanların
Kitâb-ı Mukaddes: Yahudiler ve hristiyanların müşterek olarak inandıkları Ahd-i Atik'in otuz dokuz bölümü ile Ahd-i Cedîd biraraya getirilerek "Kitâb-ı Mukaddes" oluşturulmuştur.
 
 
25-Ölümden sonra başlayan ve mahşerdeki dirilişe kadar devam eden hayatı aşağıdakilerden hangisi ifade eder?

 
A) Beyt-i ma’mur

 
B) A’râf

 
C) Bezm-i elest

 
D) Berzah

 
Beyt-i Ma’mur: Kabe-i muazzama’nın yedinci kat semadaki hizasında bulunan meleklerin kabesi diyebileceğimiz kutsal yapı..
 
A’raf:Cennetle cehennem arasındaki perdenin (sûr/duvar) yüksek yerleri demektir.
 
Bezm-i Elest: Allah ile yaratılışları sırasında insanlar arasında yapıldığı kabul edilen sözleşme için kullanılan bir tabir.
 
Berzah: Ölümden sonra başlayan ve mahşerdeki dirilişe kadar devam eden hayatı
 
26-Aşağıdakilerden hangisi güneş
tutulması halinde kılınan namazı ifade eder?

 
A) Kuşluk Namazı

 
B) Küsuf Namazı

 
C) Hacet Namazı

 
D) Husuf Namazı

 
Kuşluk:Peygamber efendimizin kuşluk vaktinde (bir mızrak boyu yükselmesinden,
yani güneşin doğması üzerinden takriben 45-50 dakika geçmesinden
zeval vaktine kadar olan süre içerisinde) kıldığı namaz.
 
Küsuf:Güneş tutulması sırasında kılınan namaz
 
Husuf:ay tutulması sırasında kılınan namaz
 
Ebvabin:Akşam namazının arkasından kılınan namaz
 
Teeccüd:Geceleyin uyanıp kılınan namaz
 
 
 
 
 
 
 
27-İnanılacak şeylere kısaca ve toptan inanmaya ne denir?
 
A)Taklidi İman
 
B)İcmali İman
 
C)Tahkiki İman
 
D)Tafsili İman
 
Taklidi İman: Delillere dayalı olmaksızın sadece çevrenin telkini ile meydana gelen ve
âdeta kişinin İslâm toplumunda doğup büyümüş olmasının tabii sonucu olarak gözüken iman.
 
Tahkiki İman: Delillere, bilgiye, araştırma ve kavramaya
dayalı imana ise tahkîkî iman denir.
 
İcmali İman:İnanılacak şeylere kısaca ve toptan inanmak demektir. İmanın en özlü ve
en kısa şekli olan icmâlî iman, tevhid ve şehadet kelimelerinde özetlenmiştir.
Tafsili İman: İnanılacak şeylerin her birine, açık ve geniş şekilde, ayrıntılı olarak inanmaya
tafsîlî iman denilir. İlmihal Cilt:1 Sayfa:70)
 
 
28-Aşağıdakilerden hangisi Allah’ın zâti Sıfatlarından değildir?
 
A)Vucud
 
B)Muhalefetün Li’l-Havadis
 
C)İrade
 
D)Vahdaniyet
 
Zâtî Sıfatlar
Sadece Allah Teâlâ'nın zâtına mahsus olan, yaratıklarından herhangi birine
verilmesi câiz ve mümkün olmayan sıfatlardır.
 
1. Vücûd.Var olmak” demektir. Allah vardır, varlığı başkasından değil,
zâtının gereğidir, varlığı zorunludur.
 
2. Kıdem.Ezelî olmak, başlangıcı olmamak” demektir.
 
3. Beka.Varlığının sonu olmamak, ebedî olmak” demektir.
 
4. Muhâlefetün li'l-havâdis. “Sonradan olan şeylere benzememek”demektir. Allah'tan başka her varlık sonradan olmuştur. Allah, sonradanolan şeylerin hiçbirisine hiçbir yönden benzemez.
 
5.Vahdâniyyet. “Allah Teâlâ'nın zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde birve tek olması, eşi, benzeri ve ortağının bulunmaması” demektir.
 
6. Kıyâm bi-nefsihî.“Varlığı kendiliğinden olmak, var olmak için birbaşka varlığa ihtiyaç duymamak” demektir
Subuti sıfatlar
1. Hayat.“Diri ve canlı olmak” demektir. Yüce Allah diridir ve canlıdır.
 
2.İlim. “Bilmek” demektir. Allah her şeyi bilendir. Olmuşu, olanı, olacağı,
gelmişi, geçmişi, gizliyi, açığı bilir.
 
3. Semi‘. İşitmek” demektir. Allah işiticidir. Gizli, açık, fısıltı halinde,
yavaş sesle veya yüksek sesle ne söylenirse Allah işitir, duyar
 
4. Basar. “Görmek” demektir. Yüce Allah her şeyi görücüdür. Hiçbir şey
Allah'ın görmesinden gizli kalmaz.
 
5.İrade. Dilemek” demektir. Allah dileyicidir. Allah varlıkların konumlarını,
durumlarını ve özelliklerini belirleyen varlıktır. Allah'ın dilediği olur, dilemediği
olmaz
 
6. Kudret.“Gücü yetmek” demektir. Allah sonsuz bir güç ve kudret sahibidir.
 
7. Kelâm. “Söylemek ve konuşmak” demektir. Allah bu sıfatı ile
peygamberlerine kitaplar indirmiş, bazı peygamberler ile de konuşmuştur.
 
8. Tekvîn. “Yaratmak, yok olanı yokluktan varlığa çıkarmak” demektir.
 
 
29-Allah’ın sıfatlarından “Varlığı kendinden olmak, var olmak için bir başka varlığa ihtiyaç duymamak” anlamına gelene ne ad verilir?
 
A)Beka
 
B)Vahdaniyyet
 
C)Kıyam bi-nefsihi
 
D)Muhalefetün li’l havadis
 
30- Mest üzerine meshin müddeti konusunda aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Mukim için bir gün bir gece, misafir
için üç gün iki gece

B) Mukim için bir gün bir gece, misafir
için üç gün üç gece

C) Mukim için bir gün iki gece, misafir
için iki gün iki gece

D) Mukim için iki gün iki gece, misafir
için üç gün üç gece
Mezhep İttfakı vardır:Mukîm için bir gün bir gecedir. Misafir için, üç gün üç gecedir.


 
31- Namazda abdesti bozulan imamın, yerine cemaatten birini geçirmesine nedenir.

A) İstihlaf

B) Tebdil

C) Tevkil

D) İstibdal

İstihlaf: Namaz anında abdesti bozulan imamın yerine cemaatten birisini imam tayin etmesi
 
İstibdal: Değiştirmek.
 
Tebdil: Mekân değiştirme
 
Tevkil: Kendisine birini vekil tayin etmek
 
33-Aşağıdakilerden hangisi sırasıyla İmam Ebû Hanife ve İmam Şafi’ye göre
Cuma namazının sahih olması için gerekli asgari cemaat sayısını birlikte
yansıtmaktadır?

A) İmam hariç 4–40

B) İmam hariç 3–39

C) İmam dâhil 5–12

D) İmam dâhil 4–40

 
Hanefi Mezhebinde, Cuma namazının kılınabilmesi için,Ebu Hanife ve Muhammed b. Hasen eş-Şeybânî’ye göre, imamın dışındaen az üç, Ebû Yusuf’a göre ise, iki kişinin bulunması gerekir. Şafiî ve Hanbelîlere göre, en az kırk Malikîlere göre de on iki kişinin bulunması şarttır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
34-Müslüman olduğu bilinen bir kişiyi, inkar özelliği taşıyan inanç, söz veya davranışlarından ötürü kafir saymaya ne ad verilir?
 
A)Münafık
 
B)Kafir
 
C)Tekfir
 
D)Müşrik
 
 Mümin:Allah'a, Hz. Peygamber'e ve O'nun haber verdiği şeylere yürekten inanıp,
kabul ve tasdik eden kimseye mümin denir
 
Kâfir:İslâm dininin temel prensiplerine inanmayan, Hz. Peygamber'in yüce Allah'tan getirdiği kesin olan ve tevâtür yoluyla bize kadar ulaşmış bulunan esaslardan  bir veya birkaçını yahut da tamamını inkâr eden kimseye kâfir denir.
 
 Münafık:Allah'ın birliğini, Hz. Muhammed'in peygamberliğini ve onun, Allah'tan getirdiklerini kabul ettiklerini söyleyerek, müslümanlar gibi yaşadıkları halde, kalpten inanmayan kimselere münafık denir.
Müşrik:Allah Teâlâ'nın tanrılığında, isim, sıfat ve fiillerinde, eşi, dengi ve ortağı bulunduğunu
kabul etmek demektir.
Tekfir:Müslüman olduğu bilinen bir kişiyi, inkâr özelliği taşıyan inanç, söz veya davranışından ötürü kâfir saymak demektir.
 
İrtidat: Müslümanın dinden çıkması anlamına gelir.(İlmihal Cilt:1 Sayfa:77)
 
 
35-Aşağıdakilerden hangisi meleklerin özelliklerinden değildir?
 
A)Nurani varlıklardır
 
B)Allah’a isyan etmezler
 
C)Namaz kılarlar
 
D)Çeşitli şekil ve kılıklara bürünebilirler
 
Meleklerin özellikleri
 
1. Nûrdan yaratılmış; yemek, içmek, erkeklik, dişilik, uyumak, yorulmak, usanmak, gençlik, ihtiyarlık gibi fiillerden ve özelliklerden arınmış nûrânî ve ruhanî varlıklardır:
 
2. Allah'a isyan etmezler, Allah'ın emrinden çıkmazlar, asla günah işlemezler, hangi iş için yaratılmış iseler o işi yaparlar.
 
3. Son derece süratli, güçlü ve kuvvetli varlıklardır.
 
4. Allah'ın emir ve izniyle çeşitli şekil ve kılıklara bürünebilirler.
 
5. Melekler gözle görünmezler. Onların görünmeyişleri, yok olduklarından değil, insan gözünün onları görebilecek kabiliyet ve kapasitede yaratılmamış olmasındandır.
6.Gaybı bilemezler. Çünkü gaybı, ancak Allah bilir. Eğer Allah tarafından kendilerine gayba dair bir bilgi verilmiş ise, ancak o kadarını bilebilirler.
 
 
 
36- Allah’ı tesbih ve anmakla görevli olup, Allah’ çok yakın ve O’nun katında şerefli mevkileri bulunan meleklere ne ad verilir?
 
A)Cebrail
 
B)Hamel-i Arş
 
C)Kiramen Katibin
 
D)Mukarrebiyyun ve İliyyun
 
Melekler ve Görev ve özellikleri
 
Cebrâil, dört büyük melekten biridir. Allah tarafından vahiy getirmekle
görevlidir. Cebrâil'e (a.s.) güvenilir ruh anlamına gelen "er-Rûhu'l-emîn", Rûhulkudüs
seyyidü'l-melâike adlarıyla Kuranda anılmaştır.
 
 Mîkâîl,Ttabii olayları ve yaratıkların rızıklarını idare etmekle görevlidir.
 
 İsrâfîl, sûra üflemekle görevli melektir.
 
Azrâil: Ölüm sırasında canlıların ruhunu almak olduğu için "melekü'l-mevt" (ölüm
meleği) adıyla anılmıştır:
 
Kirâmen Kâtibîn, insanın sağında ve solunda bulunan iki meleğin adıdır.
 
Münker ve Nekir, ölümden sonra kabirde sorgu ile görevli iki melektir.
 
Hamele-i Arş: arşı taşıyan meleklerin adıdır.
 
Mukarrebûn ve İlliyyûn:Allah'ı tesbih ve anmakla görevli olup, Allah'a çok yakın ve O'nun katında şerefli mevkii bulunan meleklerdir.
 
37-Kuran-ı Kerim kaç ayettir?
 
A)6666
 
B)6665
 
C)6552
 
D) 6236
Kıraat imamlarından İmam Nafi 6217,
Şeybe İbn Nisaha 6214 olduğunu,
Mısırlı bilginler 6226,
Kûfeli bilginler: 6236,  
İbn-i Abbas ise 6616 olduğunu söylemiştir.
 
 
 
38-Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
 
A)Hz. Ademe 10 suhuf verilmiştir
 
B)Hz. Şit’e 50 Suhuf verilmiştir
 
C)Hz. İdris’e 30 Suhuf verilmiştir
 
D)Hz. İbrahim20
 
Hz. Âdem'e 10
Hz. Şît'e50 sayfa,
Hz. İdrîs'e 30 sayfa,
Hz. İbrâhim'e 10 sayfa
 
39-Hangisi Peygamberlerin sıfatlarından değildir?
 
A)İsmet
 
B)Fetanet
 
C)Keramet
 
DEmanet
 
1. Sıdk.“Doğru olmak” demektir. Her peygamber doğru sözlü ve dürüst bir insandır. Onlar asla yalan söylemezler.
 
2. Emanet.“Güvenilir olmak” demektir. Peygamberlerin hepsi emin ve güvenilir kişilerdir.
 
3. İsmet. ”Günah işlememek, günahtan korunmuş olmak” demektir. Peygamberler hayatlarının hiçbir döneminde şirk ve küfür sayılan bir günahı İşlememişlerdir.
 
4. Fetânet. “Peygamberlerin akıllı, zeki ve uyanık olmaları” demektir.
 
5. Tebliğ. “Peygamberlerin Allah'tan aldıkları buyrukları ve yasakları ümmetlerine eksiksiz iletmeleri” demektir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
40-Kur’anda zikredilmiş olup, veli mi Peygamber mi oldukları kesin olmayanlar hangi şıkta doğru olarak verilmiştir?
 
A)Üzeyir, Lokman, Zülkarneyn
 
B)Üzeyir, Lokman, Elyasa
 
C)İlyas, Elyasa, İdris
 
D)Zülkifl, Zülkarneyn, Lokman
 
Kur'an'da adı geçen peygamberler şunlardır: Âdem, İdrîs, Nûh, Hûd, Sâlih,Lût, İbrâhim, İsmâil, İshâk, Ya‘kub, Yûsuf, Şuayb, Hârûn, Mûsâ, Dâvûd,Süleymân, Eyyûb, Zülkifl, Yûnus, İlyâs, Elyesa‘, Zekeriyyâ, Yahyâ, Îsâ,Muhammed.
 
Bunlardan başka Kur'an'da üç isim daha zikredilmiştir. Fakat onlarınpeygamber mi, velî mi oldukları konusunda fikir ayrılığı vardır. Bunlar Üzeyir,Lokmân ve Zülkarneyn'dir.
(Diyanet ilmihal Cilt:1 Sayfa:110)
 
 
41-Aşağıdakilerden hangisi namazın vaciplerinden değildir?
 
A)Farz namazların ilk iki rekâtında Fatiha suresini okumak
 
B)Namazın sonunda selam vermek
 
C)Namazın başında Subhaneke duasını okumak
 
D)İlk ve son oturuşta tahıyyat duasını okumak
 
Namazın Vacipleri:
 
1. Namaza "Allahüekber" sözüyle başlamak
 
2. Nafile ve vacip namazların her rek‘atında, farz namazların ilk iki rek’atında Fâtiha sûresini okumak.
 
3. Farz namazların ilk iki rek‘atında, vâcip ve nâfile namazların her rek‘atında Fâtiha'dan sonra, Kur'an'dan kısa bir sûre veya buna denk düşecek bir veya birkaç âyet okumak.
4. Farz olan kıraati ilk iki rek‘atta yerine getirmek.
 
5. Fâtiha'yı, eklenecek sûreden önce okumak.
 
6. Tek başına namaz kılarken öğle ve ikindi namazları ile gündüz kılınan nâfile namazlarda gizli okumak (kırâat-i hafî yapmak). Sabah, akşam ve yatsı namazları ile gece kılacağı nâfile namazlarda kişi serbesttir; isterse sesli (cehrî), isterse hafî (alçak sesle) okuyabilir.
 
7. Cemaatle kılınan namazda imam, sabah namazı ile akşam ve yatsı namazlarının ilk iki rek‘atında sesli okumalıdır. Cuma namazında, bayram namazlarında, cemaatle kılınan teravih namazında, teravihten sonra cemaatle kılınan vitir namazında da imam kıraati yüksek sesle yapar. İmam, öğle ve ikindi namazlarının bütün rek‘atlarında, akşam namazının üçüncü ve yatsı namazının son iki rek‘atında kıraati hafî yapar.
 
8. Secdede alın ile birlikte burnu da yere koymak.
 
9. Üç ve dört rek‘atlı namazlarda ikinci rek‘atın sonunda oturmak (ka‘de-i ûlâ = ilk oturuş).
 
10. Namazların gerek ilk, gerekse son oturuşunda teşehhütte bulunmak, yani Tahiyyât'ı okumak.
 
11. Namazın sonunda sağ ve sol tarafa selâm vermek.
 
12. Farz olan fiillerin sırasına riayet etmek (kıyamdan sonra rükûa gitmek, iki secdeyi peş peşe yapmak gibi).
 
13. Farz olan fiili geciktirmemek. Meselâ, birinci oturuşta Tahiyyât'ı okuduktan sonra, "Allahümme salli alâ Muhammed" diyecek kadar bir süre bekledikten sonra üçüncü rek‘ata kalkılacak olursa farz geciktirilmiş sayılır ve sehiv secdesi gerekir.
 
14. Vitir namazında Kunut duası okumak Ebû Hanîfe'ye göre vâcip, İmâmeyn’e (Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed) göre sünnettir.
 
15. Ramazan ve kurban bayramı namazlarının her iki rek‘atında ilâve (zâit) üçer tekbir almak (bayram namazının ikinci rek‘atında rükûa giderken tekbir almak da vâciptir. İkinci rek‘atta getirilen ilâve tekbirler rükûdan hemen önce olduğu için bu rek‘atta rükûa giderken alınan tekbir de vâcip sayılmıştır).
 
16. Sehiv secdesi yapılmasını gerektiren bir fiilde bulunulmuşsa sehiv secdesi yapmak. Sehiv secdesinden sonra selâm vermek de vâciptir.
 
17. Ta‘dîl-i erkâna riayet etmek Ebû Yûsuf'a göre farz, Ebû Hanîfe ve Muhammed'e göre vâciptir.
 
18. Namazdayken secde âyeti okunmuşsa tilâvet secdesi yapmak (Diyanet ilmihali C 1 SAYFA:264)
 
 
42-Aşağıdakilerden hangisi namazın sünnetlerinden değildir?
 
A)Fatihanın sonunda amin demek
 
B)Tahiyyattan sonra salavat okumak
 
C)Kıyamda ayaklar arasını dört parmak açık bulundurmak
 
D)Tadi-i erkana riayet etmek
 
Namazın sünnetleri:
1. İftitah tekbirini alırken ellerin yukarı kaldırılması ve bu esnada ellerin açık ve parmakların normal halleri üzere bulunması ve içlerinin kıbleye yönelik tutulması.
 
2. İftitah tekbirinin hemen ardından el bağlamak (itimat).
 
3. Kıyamda iken ayakların arasını dört parmak kadar açık bulundurmak.
 
4. Sübhâneke okumak, namaza Allah'ı bu şekilde överek, senâ ederek başlamak sünnettir.
 
5. Tek başına namaz kılan için sadece ilk rek‘atta ve Sübhâneke’den sonra Eûzü billâhi mine'ş-şeytâni'r-racîm demek (teavvüz).
 
6. Tek başına namaz kılan kişinin ve cemaatle namaz durumunda imamın, her rek‘atın başında Fâtiha'dan önce besmele çekmesi.
 
7. Sübhâneke'yi ve eûzü besmeleyi gizli okumak, Fâtiha'nın sonunda "âmin" demek.
 
8. Tek başına namaz kılarken Fâtiha'nın arkasından okuyacağı sûrenin, sabah ve öğle namazlarında uzun sûrelerden, ikindi ve yatsı namazlarında orta uzunluktaki sûrelerden ve akşam namazında kısa sûrelerden seçilmesi.
 
9. Rükûa varırken tekbir almak, yani Allahüekber demek.
 
10. Rükûda üç kere "Sübhâne rabbiye'l-azîm" demek.
 
11. Rükûdan doğrulurken "Semiallahü limen hamideh" demek (tesmî‘). Bunu imam ve tek başına namaz kılan söyler; imama uyan kişi söylemez.
 
12. "Semiallahü limen hamideh" dedikten sonra, "Rabbenâ leke'l-hamd" veya "Allahümme rabbenâ leke'l-hamd" demek (tahmîd).
 
13. Tek başına namaz kılan kişi, tesmî‘ ve tahmîdi gizli yapar. İmam ise tesmîi sesli söyler. Tahmîd her durumda sessiz okunur. Ancak kalabalık cemaatte imamın sesi arkalardan duyulmuyorsa ortalardan bir kişi, imamın tekbirlerini yüksek sesle tekrarladığı gibi tahmîdi de yüksek sesle okur.
 
14. Erkeklerin, rükû durumunda dizlerini dik ve arkalarını düz tutmaları, dizlerini elleriyle kavramaları, dizlerini tutarken ellerini açık bulundurmaları. Kadınlar ise ellerini dizleri üzerine koyarlar, dizlerini tutmaz ve parmaklarını ayrık bulundurmazlar. Dizlerini bükük ve arkalarını meyilli bulundururlar.
 
15. Rükûda başını aşağı, yukarı eğmeyip doğru tutmak.
 
16. Rükûdan doğrulup dik durmak (kavme). Bunun ta‘dîl-i erkânın bir parçası olma ihtimaline binaen vâcip olduğu da söylenmektedir.
 
17. Rükûdan doğruluşta (rükû kavmesinde), bayram tekbirlerinin arasında elleri yana salıvermek (irsâl).
 
18. Secdeye varırken yere önce dizlerini, sonra ellerini, daha sonra yüzünü koymak ve secdeden kalkarken, secdeye varış sırasının tersini yapmak;secdeye varırken ve secdeden kalkarken "Allahüekber" demek.
 
19. İki secde arasında (celse) yapmak, yani kısa bir ara oturuşu yapmak. Bunun ta‘dîl-i erkânın bir parçası olma ihtimaline binaen vâcip olduğu da söylenmektedir.
 
20. Secdelerde başını iki eli arasında yere koyup ellerini yüzünden uzak tutmamak ve parmaklar bitişik ve el ayası yere yapışık olmak.
 
21. Secdelerde üçer defa "Sübhâne rabbiye'l-a‘lâ" demek.
 
22. Erkeklerin, secdede iken karnı uyluklardan, dirsekleri yanlarından ve kolları yerden uzak tutması. Kadınlar ise, secdede alçalıp kollarını yanlarına bitiştirir ve karnı uyluklarına yapıştırırlar.
 
23. Secde arası oturuşta (celse) ellerini uylukları üzerine koymak.
 
24. Gerek celsede gerek ka‘dede, erkekler sol ayaklarını yere yayıp üzerine oturur ve sağ ayaklarını parmaklar kıbleye gelecek şekilde dikerler. Kadınlar ise ayaklarını sağ yanlarına yatık bir şekilde çıkarıp, öyle otururlar (teverrük).
 
25. Tahiyyât’ın teşehhüdünde "lâ ilâhe" derken sağ elinin şahadet parmağını yukarı kaldırıp "illallâh" derken indirmek.
 
26 Tahiyyât'ı gizli okumak.
 
27. Rek‘atı ikiden ziyade olan farzların ilk iki rek‘atının dışında Fâtiha okumak.
 
28. Son oturuşta, Tahiyyât’tan sonra salavat okumak. Bu, namazın müekked sünnetlerindendir.
 
29. Salavattan sonra dua etmek.
 
30. Selâm verirken başı önce sağa sonra sola çevirmek
 
 
 
 
 
 
 
 
43-Namaz kılarken, rükudan doğrulup dik durmaya ne ad verilir?
 
A)İrsal
 
B)Tahmid
 
C)Teavvüz
 
D)Kavme
 
 
 
 
İtimat: İftitah tekbirinin hemen ardından el bağlamak
 
Teavvüz:Tek başına namaz kılan için sadece ilk rek‘atta ve Sübhâneke’den sonra Eûzü billâhi mine'ş-şeytâni'r-racîm demek
 
Tesmî‘:Rükûdan doğrulurken "Semiallahü limen hamideh" demek
 
Tahmîd:"Semiallahü limen hamideh" dedikten sonra, "Rabbenâ leke'l-hamd" veya "Allahümme rabbenâ leke'l-hamd" demek
 
Kavme: Rükûdan doğrulup dik durmak
 
İrsâl:Rükûdan doğruluşta (rükû kavmesinde), bayram tekbirlerinin arasında elleri yana salıvermek
 
Celse:Secde arası oturuşta (celse) ellerini uylukları üzerine koymak
 
Teverrük:Gerek celsede gerek ka‘dede, erkekler sol ayaklarını yere yayıp üzerine oturur ve sağ ayaklarını parmaklar kıbleye gelecek şekilde dikerler. Kadınlar ise ayaklarını sağ yanlarına yatık bir şekilde çıkarıp, öyle otururlar
 
44-Namazın tamamını imamla beraber kılan kişiye ne denir?
 
 
A)Lahik               B)Müdrik              C)Müşfik            D)Mesbük
 
Müdrik "idrak etmiş, yetişmiş, kavuşmuş" gibi anlamlara gelir. İlmihal ıstılahında, namazı tamamen imamla birlikte kılan kimseye müdrik denir. İmama en geç birinci rek‘atın rükûunda yetişen kimse o rek‘ata yetişmiş sayılır ve müdrik adını alır. İftitah tekbirini almış ve imam rükûda iken kendisi rükûa varmış ise o rek‘atı tam kılmış sayılır.
 
Lahik:İmamla birlikte namaza başlamasına rağmen, namaz esnasında başına gelen bir durum sebebiyle namaza ara vermek zorunda kalan ve bu sebeple namazın bir kısmını imamla birlikte kılamayan kimseye lâhik denir
 
Mesbuk:İmama namazın başında değil, birinci rek‘atın rükûundan sonra, ikinci, üçüncü veya dördüncü rek‘atlarda uyan kimseye mesbûk denir. Son rek‘atın rükûundan sonra imama uyan kimse bütün rek‘atları kaçırmış olur.
 
 
 
 
 
45-Aşağıdakilerden hangisi Cuma namazının farz olmasının şartlarındandır?
 
A)Cemaat sayısının en az beş kişi olması
 
B)Hutbe okunması
 
C)Mukim olmak
 
D)Namazın görevli tarafından kıldırılması
 
Sayfa:298
 
 
46-Aşağıdaki kişilerden hangisi Cuma namazını kılmayabilir?
 
A)Görevlisi olan fakat mescide namaz kılanlar
 
B)Ağır durumda hastası olanlar
 
C)Oturarak namaz kılanlar
 
D)Köy yerinde ikamet edenler
 
Cuma namazına gitmemeyi mubah kılan belli başlı mazeretler şunlardır:
 
1. Hastalık. Hasta olup cuma namazına gittiği takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından korkan kimse cuma namazı kılmakla yükümlü olmaz. Yürümekten âciz durumda bulunan çok yaşlı kimseler de bu
konuda hasta hükmündedirler. Cuma namazı için camiye gittiği takdirde hastaya zarar geleceğinden korkan hasta bakıcı için de aynı hüküm geçerlidir. Mikrobik ve bulaşıcı hastalıklara yakalanmış kimseler de cuma namazına gelmeyebilirler.
 
2. Körlük ve kötürümlük. Kör (âmâ) olan bir kimseye, kendisini camiye götürebilecek biri bulunsa bile, Ebû Hanîfe, Mâlikîler ve Şâfiîler'e göre, Cuma namazı farz değildir. Hanbelîler'le, Ebû Yûsuf ve Muhammed'e göre ise, kendisini camiye götürebilecek biri bulunan âmâya cuma namazı farzdır. Kendisini camiye götürebilecek kimsesi bulunmayan âmâya ise, bütün bilginlere göre cuma namazı farz değildir. Ayakları felç olmuş veya kesilmiş kimselerle yatalak hastalara da cuma namazı farz değildir.
 
3. Uygun olmayan hava ve yol şartları.
 
4. Korku. Cuma namazına gittiği takdirde malı, canı veya namusunun tehlikeye gireceğine dair endişeler taşıyan kimseye de cuma namazı farz değildir.
 
47-Vitir namazında kunut duasını okumanın hükmü nedir
 
A)Farz
 
B)Vacip
 
C)Sünnet
 
D)Müstehap
 
Vitir namazında Kunut duası okumak Ebû Hanîfe'ye göre vâcip, İmâmeyn’e (Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed) göre sünnettir.
 
 
 
 
 
 
 
48-Aşağıdakilerden hangisi cümledeki boş yeri doğru olarak tamamlar?
 
“Beş vakit namaza bağlı olmaksızın kılınan sünnet namazlara …… sünnetler denir.”
 
A) Revatip
 
B) Zevaid
 
C) Regaib
 
D) Fevait
 
Revatip:Bir vakti olan, farz namazların yanında kılınan namazlar.
 
Zevaid:Peygamberimizin insan olması sıfatıyla yaptığı davranışlar(giyim-kuşam V.B.)
 
Regaib:Bir vakte bağlı olmaksızın, Allah’a yaklaşmak için kılınan namazlar
 
Fevait: Vaktinde kılınamayan namaza fâite çoğulu fevâit denir
 
49- Aşağıdakilerden hangisi Sünen-i regaib olarak kılınan nafile namazlardan değildir
 
A)Teeccüd namazı
 
B)Teravih namazı
 
C)Kuşluk namazı
 
D)Ebvabin namazı
 
Teravih namazı kadın ve erkeklere sünnet-i müekkede dir. (Diyanet Tek Ciltlik ilmihal Sayfa:194)
 
50-Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
 
A)90 km. mesafeye 15 günden az kalacak kadar giden kişiye seferi denir
 
B)Seferi kişi dört rekâtlı farz namazları iki rekât olarak kılar
 
C)Seferi kişi vitir namazını kılmayabilir
 
D)Seferi kişi Cuma namazını kılmayabilir
 
 
51-Hanefi mezhebine göre bir kimsenin seferî olarak on beş günden az kalmak niyeti ile gidip kaldığı yer için aşağıdaki kavramlardan hangisi kullanılır?
 
A) Vatan-ı sükna
 
B) Vatan-ı ikame
 
C) Vatan-ı asli
 
D) Vatan-ı sefer
 
Vatan-ı sükna: Bir kişinin  on beş gün dolmadan ayrılmak üzere bulunduğu yere denir.
 
Vatan-ı asli:Bir kimsenin doğduğu yahut evlendiği veya geçimi sağlamak için göçtüğü yere denir.
Vatan-ı ikame: Bir kimsenin yerleşmek maksadı olmadan bir yerde en az 15 gün veya daha fazla süre için geçici olarak kaldığı yer. . (Diyanet Tek Ciltlik ilmihal Sayfa:190)
 
 
52- Sahib-i Tertibin tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
 
A-Üzerinde on vakit kaza namazı borcu olan kişi
 
B-Kazaya kalan namazlarının toplam sayısı beşvakti geçmeyen kişi
 
C-Altı veya daha fazla namaz borcu olan kişi
 
D-Kazaya kalmışnamaz vakti sayısını hatırlamayan kişi
 
Kazaya kalan namazlarının toplam sayısı beşvakti geçmeyen kişiye Sahib-i Tertib denir
 
53- Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A)Kadın cenazesinin kefeni beş parçadan oluşur
 
B)Hımar ve İzar erkek cenazesinin parçalarındandır.
 
C)Erkek cenazesinin kefeni üç parçadan oluşur
 
D)Lifafe, hem erkek hem de kadın cenazesinin parçalarındandır.
 
Kefenin Parçaları:Erkek için; izâr, gömlek ve sargıdır. Kadın için ise; izâr, başörtüsü, sargı ve göğüsleriyle karnını bağlamak için kullanılan bir bez ve gömlek (dır') olmak üzere beş parçadır.
 
 
54-Aşağıdakilerden hangisi cenaze ile ilgili bir kavram değildir?
 
A)Muhtazar
 
B)Meyyit
 
C)Meskün
 
D)Gasil
 
 
 
 
 
 
 
Muhtazar: Son nefesine yaklaşmış ve ölmek üzere olan kişi.
Meyyit:(çoğulu mevtâ),ölen kişi
Teçhiz:Ölü için genel olarak yapılması gereken hazırlık
Gasil:Ölünün yıkanmasına
Tekfin:Kefenlenmesine
Teşyi:Tabuta konulup namazının kılınacağı yere taşınması
Defin:Kabre konulmasına defin denir.
Telkin, muhtazarın yanında kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdet okumaya denildiği gibi definden
sonra, sorulması muhtemel soruları ve cevapları ölüye hatırlatma konuşmasına
da denilir.
Taziye:Ölünün yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunmaya tâziye
 
55-Cenaze namazının hükmü nedir?
 
A)Farz-ı ayn
 
B)Farz-ı kifaye
 
C)Sünnet
 
D)Sünneti Müekkede
 
 
 
56-Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
 
A)Cenaze namazı sadece erkekler kılar
 
B)Cenaze namazında cemaat şart değildir
 
C)Cenaze namazında cemaat en az on kişi olmalıdır
 
D)Cenaze namazında niyet şart değildir
 
Cenaze namazında cemaatin bulunması şart değildir. Yalnız bir erkeğin
veya yalnız bir kadının bu namazı kılmasıyla farz yerine getirilmiş olur.(DİB. İlmihal, Cilt:2 Sayfa361)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
57)Cem-i takdim ne demektir?
 
A)Öğle namazını ikinde vaktinde kılmak
 
B)Öğle namazını ikinde vaktinde, akşam namazını yatsı vaktinde kılmak
 
C)İkindiyi öğle vaktinde veya yatsıyı akşam vaktinde kılmak
 
D)Namazları ertelemektir.
 
İkindiyi öğle vaktinde, öğle ile birlikte veya yatsıyı akşam vaktinde, akşam ile birlikte kılmaya takdim ederek cem etmek denir. Öğleyi ikindi vaktinde ikindi ile veya akşamı yatsı vaktinde, yatsı ile birlikte kılmaya tehir ederek cem etmek denir. Sabah namazı cem edilmez.
 
58-Aşağıdakilerden hangisi orucu bozmaz?
 
A)Kişinin boğazına kaçan kar veya yağmuru kendi isteği olmayarak yutması
 
B)Hava kapalıyken güneş batmadığı halde battı zannıyla iftar etmesi
 
C)Çok miktarda tuz yemek
 
D)Mazmazadan sonra ağızda kalan yaşlığın tükürük ile beraber yutulması
(DİB. Tek cilt Sayfa:259)
 
 
59. Aşağıdaki oruç çeşitlerinden hangisine imsak vaktinden önce niyet edilmesi gerekir?
 
A-Ramazan orucu
 
B-Nafile oruç
 
C-Vakti belirtilmiş adak orucu
 
D-Keffâret oruçları
 
Zimmette sübût bulmuş oruçlara ise en geç imsak vaktine kadar niyet edilmiş olması ve orucun belirlenmesi gerekir. Orucun zimmette sübût bulması, oruç borcunun kaçınılmaz bir şekilde kesinleşmiş, sabit hale gelmiş olması demektir. Meselâ başlanmış fakat bir sebeple tamamlanamamış nâfile orucun
kazâsı zimmette sabit olmuş, borçluğu kesinleşmiştir. Ramazan orucunun kazâsı da böyledir. Fakat ramazan orucunun kendisi henüz zimmette sabit borç sayılmaz; çünkü meselâ, kişinin ertesi gün yaşayıp yaşamayacağı belli değildir. Kişi ertesi günün herhangi bir vaktinde ölecek olsa, o günkü oruç
zimmetine borç yazılmaz. Ancak daha önceki günlerde kazâya kalan ramazan orucu zimmetinde mevcuttur. Kefâret oruçları ile mutlak adak oruçları da zimmette sübût bulmuş borç kapsamına girmektedir. .(İlmihal Cilt:1 Sayfa:401)
 
 
 
 
 
 
60-Aşağıdakilerden hangisi oruç tutmayı mübah kılan mazeretlerden değildir?
 
A)Hastalık
 
B)İleri derecede alcık ve susuzluk
 
C)Hasta bakıcılık
 
D)Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak
 
Oruç tutmayı mübah kılan mazeretler:Seferilik, Hastalık, Gebelik ve çocuk emzirme, Yaşlılık, İleri derecede açlık ve susuzluk, Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak.
 
61- Ramazanın son on gününde itikâfa girmenin hükmü aşağıdakilerden hangisidir?
 
A-Kifâye olarak sünneti müekkededir.
 
B-Müstehaptır
 
C-Farz-ı kifâye
 
D-Vaciptir
 
Hanefîler, Hz. Peygamber'in bunu devamlı yapmış olmasından hareketle itikâfı kifâî nitelikte müekked sünnet saymıştır. .(İlmihal Cilt:1 Sayfa:404)
 
62-Aşağıdakilerden hangisi Hanefi mezhebine göre orucu bozup kefaret gerektirir?
 
A)Endoskopi
 
B)Kolonoskopi
 
C)Gıybet ettikten sonra oruç bozuldu zannıyla yiyip içmek
 
D)Unutarak yiyip içtikten sonra oruç bozuldu zannıyla yiyip içmek
 
Kolonoskopi: Kameralı bir cihazla vucud organlarını görüntüleme
 
Endoskopi:Bir tüpün yutulması ile üst solunum yerlerinin incelenmesi
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
63-Aşağıdakilerden hangisi oruç tutmanın mendup olduğu günlerden değildir?
 
A)Her ayın 13. 14. Ve 15günlerinde tutulan oruç
 
B)Pazartesi ve Perşembe günü tutulan oruç
 
C)Savm-ı İsmail orucu
 
D)Aşure orucu
 
Oruç tutmanın Mendup olduğu günler:
Şevval orucu, Aşure orucu, Her ay Üç Gün Ourç, Pazartesi-Perşebe orucu, Zilhicce orucu, Haram aylar(Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Recep) orucu, Şaban orucu, Davud orucu.
 
64-Günümüzde oruç keffâreti ödemedeki doğru sıralama aşağıdakilerden hangisidir?
 
A-Altmışfakiri doyurmak, giydirmek, iki ay aralıksız oruç tutmak.
 
B-Altmışbir gün oruç tutmak, altmışfakiri doyurmak veya giydirmek.
 
C-Aralıksız iki ay oruç tutmak, altmışfakiri doyurmak veya giydirmek.
 
D-İki ay oruç tutmak, altmış fakiri doyurmak, giydirmek.
 
 
65- Yüz yirmi(120) koyunu olan bir Müslüman zekât olarak kaç koyun verecektir?
 
A- 3 koyun
 
B- 2 koyun
 
C- 1 koyun
 
D- 4 koyun
 
1-40=1 Koyun
41-120=1 Koyun
 
121-200=2 Koyun
201-399=3 Koyun
 
400=4 Koyun, Bundan sonra her 100 koyunda bir koyun verilir
 
66- Toprak mahsullerinden elde edilen ürünler için verilen zekâta fıkıh dilinde ne
ad verilir?
 
A-Harac
 
B-Sadaka
 
C-Öşür
 
D-Zeâmet
 
Harac:Osmanlıda Müslüman olmayanların devlete ödemekle yükümlü oldukları vergi
 
Sadaka:Allah rızası için Fakirlere verilen mal.
 
Öşür:Toprak mahsüllerinin zekatı
 
Zeamet:Osmanlı zamanında yıllık geliri 20.000 akçe ile 100.000 akçe arasında olan dirliğe verilen ad
 
 
 
67-Aşağıdakilerden hangisi zekatla ilgilidir?
 
A)Terviye
 
B)Haraç
 
C)Avl
 
D)Mal-ı dimar
 
Terviye: Zilhicce ayının 8. gününe Terviye günü denir. O gün hacılar Mekke’den Minâ’ya
çıkarlar.
 
Haraç: Osmanlıda Müslüman olmayanların devlete ödemekle yükümlü oldukları vergi
 
Avl:Miras paylaşımında eşitlik.
 
Mal-ı Dimar:Sahibinin geri alamayacağı mallar
 
 
 
 
 
 
 
 
 
68-Aşağıdakilerden hangisi zekatın farz olması için malda bulunması gereken şartlardan değildir?
 
A)Havaic-i asliye
 
B)Nema
 
C)Havelan-i hav
 
D)Saime
 
Havaic-i asliye:Asli ihtiyaçlar
 
Nema:Malın artıcı özellikte olması
 
Havelan-ı hav: Yıllanma, üzerinden bir yıl geçme anlamında

Saime:başı boş olarak bırakılan hayvan, elden çıkartma.
 
69-Aşağıdaki kişilerden hangisine zekât verilmez?
 
A)Fakirlere
 
B)Anne ve Babaya
 
C)Yolda kalmışlara
 
D)Borçlulara
 
Kimlere zekat verilir:Fakirler, Miskinler, Borçlular,Yolcular, Allah yolunda olanlar
 
Kimlere verilmez:anne-baba, Çocuklar, Torunlar, Karı-koca birbirine, Zenginlere, Müslüman olmayanlara, Cami-çeşme-yol vb. gibi yerlere. (Tek ciltlik ilmihal Sayfa:239)
 
70-Zekatta terimi olarak, maden, define ve hazine gibi kendiliğinden yer altında bulunan veya insanlar tarafından yer altına gömülüp gizlenen her türlü kıymetli maden ve eşyaya ne ad verilir?
 
A)Rikab
 
B)Hazine
 
C)Rikaz
 
D)Gömü
 
 
 
 
 
 
71. Aşağıdakilerden hangisi zekât ile
ilgili değildir?
A) İnân
B) Mevat
C) Rikab
D) Rikaz.

Mevat: Ölü arazi. Mülkiyetinin iktisabı bakımından özellik arzeden toprak çeşitlerinden biri.
Rikab: Büyük bir kimsenin huzuruna,önüne denir
Rikaz: Toprağa gömü yapma, gizleme, ister tabii şekilde bulunsun, ister sonradan konulsun, yer altında gizlenmiş olan mal anlamında bir İslâm hukuku terimi.
 
72. Aşağıdakilerden hangisi zekâtın
vücup şartlarından değildir?
A) Nema
B) Ayniyet
C) Hürriyet
D) Nisap

Ayniyet:Özdeşlik, denklik
 
 
73-Aşağıdakilerden hangisi fıtır sadakası vermenin şartlarından değildir?
 
A)Müslüman olmak
 
B)Nisab miktarına ulaşmak
 
C)Vakit
 
D)Erkek olmak
 
1. Müslüman Olmak. Fıtır sadakasının vâcip sayılması için yükümlünün müslüman olması gerektiği hususunda İslâm bilginleri fikir birliği içindedirler.
2. Mal Varlığı.Hanefîler'e göre fıtır sadakası yükümlüsü sayılmak için kişinin varlıklı olması gerekir. Varlıklı olma ölçüsü, zekâtta olduğu gibi nisab miktarı mala sahip olunmalıdır.
3. Ehliyet:Mal varlığına ilişkin şartı taşıyan küçüğün ve akıl hastasının malından da fıtır sadakası verilmesi gerekir.
4. Velâyet ve Bakmakla Yükümlülük. Kişinin kendi dışındaki kimselerin fıtır sadakası ile yükümlü sayılması için, bunların kendi velâyeti altında olan ve bakmakla mükellef bulunduğu kimselerden olmaları gerekir.
Buna göre:Gerekli mal varlığına sahip bulunan bir müslüman, velâyeti altında bulunan ve mal varlığı fıtır sadakası ödemeye elverişli olmayan küçüklerin, akıl hastalarının ve akıl zayıflarının (ma‘tûh) fıtır sadakasını ödemekle yükümlüdür.
5. Vakit. Hanefîler'e göre fıtır sadakası ramazan bayramının 1. Günü fecrin doğuşu ile (tan yeri ağarınca) vâcip olur. Çünkü fitre bayrama izâfe edilmiş, ona ait kılınmıştır. Böylece oruç tutmanın haram olduğu bir günde, fitre ile fakir müslümanların sevindirilerek bayrama iştirakleri amaçlanmıştır.
 
74-Aşağıdakilerden hangisi namazla
ilgili bir terim değildir?

A)Tağlis
B) İsfâr
C Tezkiye(Artırma, maldaki artış)
D)İbrad

1-Salât: Namaz demektir. Çoğulu "Salâvat"dır. Salât, sözlükte dua manasındadır. Din deyiminde, bildiğimiz ibadetten, erkân ve zikirlerden ibarettir. Namaz kılana, "Müsalli" denir.
2- Tekbir: "ALLAHü Ekber" demektir.
3- Kıyam: Ayakta durmaktır.
4- Kıraat: Kur‘an-ı Kerîm‘den bir mikdar okumak demektir.
5- Rükû: Sözlükte eğilmek demektir. Din deyiminde, namazdaki okuyuştan sonra eğilerek baş ve sırtı düz bir şekle getirmektir.
 6- Kaveme: Rükû halinden doğrulup da bir defa "Sübhane Rabbiyel‘azim" diyecek kadar ayakta durmaktır.
7- Secde: Namaz kılarken yere eğilerek yüzün bir kısmını, Yüce ALLAH‘a saygı için yere koymaktır. Arka arkaya yapılan iki secdeye "Secdeteyn" denir. "Sücûd" sözü de secde etmek ve secdeler manasına gelir.
8- Celse: İki secde arasında bir defa "Sübhane Rabbiyel‘azim" diyecek kadar oturmaktır.
9- Ka‘de: Namazda teşehhüd için, "Ettehiyyatü lillâhi"yi okumak için oturmaktır. Bir namazda iki defa oturulursa, birinci oturuşta "Kade-i Ûlâ = İlk oturuş", ikincisine de: "Kade-i Ahire = son oturuş" denir.
10- Rek‘at: Namazın bölüklerinden her biri demektir. Şöyle ki: Bir namazda kıyam, rükû ve iki secdenin toplamı bir rekattır. Bir namazda iki kıyam, iki rükû ve dört secde bulunursa, o namaz iki rekatlı olur. Üç veya dört kıyam bulunursa, o namaz üç veya dört rekatlı olur.
11- Şef: Çift manasında olup namazların her iki rekâtına denir. Dört rekâtlı bir namazın önceki iki rekatına "birinci şef" son iki rekatına da "ikinci şef" denir. Üç rekatlı bir namazın üçüncü rekatı da, "ikinci şef" demektir.
12-İsfar:Sabah namazını geciktirerek kılmak.
13-Tağlis:Ortalık aydınlanmadan, karanlıkta(Hacda müzdelifede)
14-İbrad:Öğle namazını bıraz geciktirerk kılma, vakti soğutma
 
 
 
 
 
75-Aşağıdakilerden hangisi haccın farz olmasının şartlarından değildir?
 
A)Hür olmak
 
B)Ergen olmak
 
C)İhramlı olmak
 
D)İstitaat
 
İstitaat:Güç yetirebilme bedenen ve madden gücü yetme
Haccın şartları:
Müslüman olmak,
Akıllı olmak,
Ergen olmak,
Hür olmak,
Haccın farz olduğunu bilmek
 
76-Aşağıdakilerden hangisi ihramın vaciplerinden birisidir?
 
A)İhram yasaklarına uymak
B)İhram namazı kılmak
C)Telbiye getirmek
D)Gusül abdesti almak
 
İhram’ın vacipleri:
 
1-Mikat sınırını
2-İhram yasaklarına uymak
 
 
77-Hangisi ihran’ım farzlarından birisidir?
A)Gusül abdesti almak
B)Telbiye getirmek
C)İzar ve ridaya bürünmek
D)Tırnakları kesmek
 
İhramın farzları
1-Niyet etmek
2-Telbiye getirmek
 
 
78-Aşağıdakilerden hangisi hiçbir mezhebe göre haccın farzlarından değildir?
A)Arafatta Vakfe yapmak
B)Kabeyi tavaf etmek
C)Sa’y yapmak
D)Şeytan taşlamak
 
Şeytan taşlamak bütün mezheblere göre Haccın vaciplerindendir.
 
79-Aşağıdakilerden hangisi haccın asli
vaciplerinden biri değildir?
A-Müzdelife’de vakfe yapmak
B-Safa ile Merve arasında say yapmak
C-Remy-i cimâr(Şeytan taşlamak)
D-Kudüm tavafı yapmak
 
Haccın asli vacipleri
1-Sa’y yapmak
2-Müzdelifede vakfe yapmak
3-Şeytan taşlamak
 
Kudüm tavafı yapmak sünnettir
 
80-Aşağıdakilerden hangisi ihram yasaklarından biri değildir?
A-Tıraş olmak
B-Tırnak kesmek
C-Banyo yapmak
D-Güzel koku sürünmek
 
İhramın yasakları
1. Saç veya sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek.
2. Kasık ve koltuk altı kılları ile vücudun diğer yerlerindeki kılları tıraş
etmek, yolmak veya koparmak.
3. Tırnak kesmek.
4. Süslenme amacıyla saç, sakal ve bıyıkları yağlamak, boyamak, saçlara
 
 İhramlıya yasak olmayan şeyler
1. Yıkanmak, kokusuz sabun kullanmak.
2. İhram örtülerini değiştirmek ve yıkamak.
3. Dişleri fırçalamak, sürme çekmek.
4. Kırılan tırnağı ve zarar veren veya rahatsız eden kılı koparmak.
5. Diş çektirmek, kan aldırmak, iğne vurdurmak, yara üzerine sargı sarmak.
6. Silâh taşımak, bilezik, yüzük ve kol saati takmak.
7. Kemer kullanmak, omuza çanta asmak.
8. Yüzü ve başı örtmeden, yorgan ve battaniye gibi bir örtü ile örtünmek.
9. Palto, ceket gibi giyim eşyasını giymeden omuzlarına almak.
10. Şemsiye kullanmak, gölgede oturmak.
11. Balık vb. su ürünlerini avlamak.
12. İhramsız kişi tarafından avlanan kara avının etinden yemek.
13. Yýlan, akrep, fare, sinek, pire, kene gibi zararlý hayvan ve haþareler
ile saldýrgan köpek, kurt ve kaplan gibi yýrtýcý hayvanlarý öldürmek.
 
81-Aşağıdakilerden hangisi ihrama girilen mikat sınırlarından birisi değildir?
 
A)Zulhuleyfe
 
B)Cuhfe
 
C)Yelemlem
 
D)Cidde
 
Mikat sınırları
 
1- Medine yönünden gelenlerin mikat yeri: Abâr-ı Ali olarak bilinen Zü’l-Huleyfe.
2- Şam yönünden gelenlerin mikat yeri: Cuhfe (Râbiğ).
3- Irak yönünden gelenlerin mikat yeri: Zât-ı Irk.
4- Yemen yönünden gelenlerin mikat yeri: Yelemlem’dir.
5-Kanr:Necid yönünden gelenlerin sınırı
 
 
82-Hangisi haccın yapılış çeşitlerinden birisi değildir?
A)Haccı kıran
B)Haccı Temettu
C)Haccı hasen
D)Haccı ifrad
 
83-Hac ve umre için ihrama girmiş kişinin Arafat vakfesinden önce, her hangi bir sebeple alıkonulursa bunu ne ad verilir?
A)Fevat(Arafat vakfesini kaçırma)
B)İhsar(Alıkonulma)
C)İhsan
D)İhtar
 
84. Kaç çeşit tavaf vardır?
A) Sekiz
B) Altı
C) Yedi
D) Beş

Tavaf'ın çeşitleri
1- Tavaf-ı Kudüm:
Mekke dışından (taşradan) Mekke-i Mükerreme'ye varıldığı zaman yapılan tavaf türüdür.
2- Tavaf-ı Ziyaret:Bu tavaf, Arafat'tan inildikten sonra yapılır.
3- Tavaf-ı Sader:Hac esnasında, cemrelerin taslanması bittikten sonra, Mina'dan Mekke'ye inildiği vakit yapılan tavaftır.
 4- Tavaf-ı Tatavvu' (nafile):Mekke-i Mükerrem'de bulunan kişilerin zaman zaman yaptıkları tavaftır. Bu tavaf nafile bir tavaftır.
5- Tavaf-ı Umre:Umre esnasında yapılan ve dört şavtı umrenin rüknünden ibaret olan tavaftır.
6. Nezir Tavafı. Tavaf etmeyi adayan kişinin, nezrini yerine getirmesi vâciptir7. 7-Tahiyyetü'l-mescid Tavafı: Mescid-i Harâm'a her girildiğinde hürmeten ve mescidi selâmlamak için bir tavaf yapmak müstehaptır.
85-Aşağıdakilerden hangisi, hacla ilgili bir ceza ve kefaret türü değildir?
A)Dem
B)Bedene
C)Sadaka ve oruç
D)Namaz

Dem:Küçük baş hayvan
Bedene:Deve
 
 
 
 
 
 
 
86-Peygamber Efendimizin anneannesinin ismi nedir?
A)Fatma
B)Hafsa
C)Berre
 D)Maria
 
Peygamberimizin ailesinin isimleri nelerdir?
Annesinin Adı:Amine
Babasının Adı :Abdullah
Babasının babasının adı:Abdulmuttalip
Annesinin babasının adı:Vehb
Sütannesinin Adı: Halime
Süt Kardeşinin Adı:Şeyma
Amcasının Adı ::Ebu Talip
 
 
87-Peygamberimizin kızlarının en büyüğü hangisidir?
A)Fatıma
B)Ümmü Gülsüm
C)Rukiye
D)Zeyneb
 
 
Peygamberimizin çocuklarının doğuş sırası
 
Kasım, Zeyneb, Rukayye, Ümmü Gülsûm, Fâtıma, Abdullah, İbrahim
 
88-Hicret esnasında Hz. Peygamber (as)’ e Mekke’den ayrılırken kılavuzluk eden şahıs kimdir?
 
A)Abdullah B. Revaha
B)Hz. Ali
C)Abdullah B. Ureykit
D)Hz. Ebubekir’in kızı Esma
 
89. Aşağıdaki ikili guruplardan hangisi Hz.Peygamber’in damadı olan halifelerdir?
A-Hz. Ali- Hz. Osman
B-Hz. Ebu Bekir- Hz. Ali
C-Hz. Osman- Hz. Ömer
D-Hz Ali- Hz. Ömer
 
 90- Aşağıdakilerden hangisi Hz. Muhammed’in peygamberliği ile ilgili özelliklerinden birisi değildir?
A-Ümmiliği
B-İlahi vahye muhatap olması
C-Kendisine hikmet verilmesi
D-Bazı işlerinde insanlarla istişare etmesi
 
91-Hz. Peygamberin (as) ın yazıları mühürlemek üzere kullandığı mührün üzerinde belli bir sıra ile hangi kelimeler yer almıştır?
 
A)Allah-Peygamber-İnsan
B)Allah-Rasul-Muhammed
C)Muhammed-Allah-Nebi
D)Kelime-i tevhid
 
 
 
 
 
 
 
 
 
92- Aşağıdakilerden hangisi İlk Müslüman olan 4 kişiden birisi değildir?
A)HZ Hatice,
B)Hz. Ebubekir,
C) Hz. Ali,
D) Hz.Osman
 
HZ Hatice, Hz. Ebubekir, Hz. Ali, Hz. Zeyd. Hazret-i Bilâl-i Habeşî
 
93-Aşağıdakilerden hangisi Peygamberimizin hanımlarının isimlerinden birisi değildir?
A)Hz. Sevde
B)Hz. Ümmü Habibe
C)Hz.Milike
D)Hz.Mariyye
 
Peygamberimizin hanımlarının isimleri
 
Hz.Hatice,    Hz. Sevde,     Hz. Aişe,     Hz. Zeyneb,     Hz. Ümmü Seleme,
Hz. Hafsa,    Hz. Zeynep,   Hz. Ümmü Habibe,             Hz. Cüveyriyye,
Hz Safiyye,  Hz. Mariyye, Hz. Meymune
 
 
94-Aşağıdakilerden hangisi “Ehl-i Beyt”i tam olarak ifade eder?
 
A)Hz. Peygamberin mescidinde namaz kılanlar
B)Hz. Peygamber ve dört halife
C)Hz. Peygamberin evinde misafir olanlar
D)Hz. Peygamberin ailesi ve onun soyundan gelenler
 
 
 
95-Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamberin doğduğu gece cereyan eden tarihi olaylardan birisidir?
 
A)Ayın ikiye bölünmesi
B)Kisra sarayının yıkılması
C)Mecusilerin ateş yakması
D)Sava’a gölünün kuruması
 
1-Kisra sarayının 14 sütünu yıkıldı
2-Mecusileren 1000 yıldır yanan ateşi söndü
3-Sava gölü kurudu
 
 
96-Habeşistan’a yapılan ilk hicret
aşağıdakilerden hangi tarihte yapıldı?

A) Peygamberliğin 5. yılı, miladî 616
B) Peygamberliğin 5. yılı, miladî 615
C) Peygamberliğin 4. yılı, miladî 614
D) Peygamberliğin 4. yılı, miladî 616

Habeşistana yapılan ilk Hecret:Bi'setin 5. senesi, Receb ayı (Milâdî, 615).
Habeşistana Yapılan İkinci Hicret:Bi'setin 7. senesi (Milâdî 616).
 
 
97. Aşağıdaki cümlelerden hangisi
yanlıştır?
A) Hz. Peygamber yirmi beş yaşında iken evlendi.
B) Hz. Peygamber’e ilk vahiy Sevr dağındaki Hira mağarasında geldi.
C) İlk vahiy geldiğinde Hz. Peygamber kırk yaşında idi.
D) Hz. Peygamber Kâbe hakemliği yaptığında otuz beş yaşında idi.
Hira mağarasının bulunduğu dağın adı Nur Dağı’dır
 
98. Asker sayısı az olsun, çok olsun, çarpışma olsun veya olmasın Hz.Peygamber’in bizzat katıldığı seferlere ne ad verilir?
A) Cihad
A) Seriye
C) Gazve
D) Kıta
Seriye:Peygamberinmizin bizzat katılmayıp sancağı ashaba teslim ettiği
99-Geçmiş veya şimdiki zamana ait bir işi üzerine öyle olduğunu sanarak yapılan yemine ne ad verilir?
 
A)Yemin-i Gamus
B)Yemin-i Şart
C)Yemin-i Lağv
D)Yemin-i Mun’akide
 
Yemin-i Gamus:Bilerek yalan yere yapılan yemin
Yemin-i Mun’akide:Gelecekte yapılacak bir işi üzerine yapılan yemin
Yemin-i Lağv:Geçmiş veya gelecek zamana ait bir işi için yanılarak yapılan yemin
 
100-Aşağıda sayılan maddelerden hangisi organ naklinin caiz olma şartlarından biri
değildir?
A-Zaruret halinin bulunması (hastanın hayatını veya hayatî bir uzvunu kurtarmak
için, bundan başka çaresi olmadığının tespit edilmesi)
B-Organı alınan ve kendisine organ nakli yapılacak kişilerin Müslüman olmaları
C-Organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında (ölmeden önce) buna izin vermiş olması ve bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması; eğer sağ ise alınacak organ veya dokunun hayatî bir organ olmaması.
D-.Alınacak organ veya doku karşılığında menfaat sağlanmaması, hiçbir şekilde ücret
alınmaması.
 
 
101-Hangi şıkta, yemin kefareti ödenirken uygulanacak sıralama doğru olarak verilmiştir?
 
A)Üç gün oruç, on fakiri doyurmak, üç fakiri giydirmek
B)On fakiri sabahlı akşamlı doyurmak ve giydirmek, on gün oruç tutmak
C)On fakiri sabahlı akşamlı orta derecede yedirmek veya tepeden tırnağa giydirmek, üç gün oruç tutmak
D)On gün oruç tutmak, üç fakiri giydirmek veya doyurmak
 
        لايُوءَاخِذُكُمُ اللَّهُ بِاللَّغْوِ فِۤى اَيْمَانِكُمْ وَلَكِنْ يُوءَاخِذُكُمْ بِمَا عَقَّدْتُمُ الاَيْمَانَ فَكَفَّارَتُهُۤ اِطْعَامُ عَشَرَةِ مَسَاكِينَ مِنْ اَوْسَطِ مَا تُطْعِمُونَ اَهْلِيكُمْ اَوْ كِسْوَتُهُمْ اَوْ تَحْرِيرُ رَقَبَةٍ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَثَةِ اَيَّامٍ ذَلِكَ كَفَّارَةُ اَيْمَانِكُمْ اِذَا حَلَفْتُمْ وَاحْفَظُوۤا اَيْمَانَكُمْ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ اَيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
                Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkanı) bulamazsa onun keffareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz.
Maide 89
 
102-Aşağıdakilerden hangisi kurban kesmekle yükümlü değildir?
 
A)Mukim olup nisab miktarı malı olanlar
B)Mukim olup, nisab miktarı malı olan fakat yıllanmamış(bir yıl geçmemiş)olanlar
C)Seferi olanlar
D)Dinen zenginlik ölçüsüne sahip olanlar
 
 
103-Hangi şıktaki adak dinen makbul bir adak değildir?
 
A)Yeterlilik sınavını kazanırsam üç gün oruç tutacağım
B)İlk maaşımda Erzin İmam Hatip Lisesine maddi katkı sağlayacağım
C)Hastam iyi olursa bir kurban keseceğim
D)Bu sorulardan hiç birisi çıkmaz ise Mustafa Hocaya sitem edeceğim
 
104-Aşağıdakilerden hangisi adağı gercekleşen kişinin kestiği hayvanın etinden yiyemez?
A)Kişinin kendisi, anne-babası ve çocukları
B)Kişinin torunları
C)Kişinin mesai arkadaşları
D)Dinen zengin sayılan komşusu
(Tek Ciltlik İlmihal Sayfa:353)
 
105-İslam medeniyetinde sosyal yardımlaşma ve dayanışma amacına yönelik olarak geliştirilmiş en önemli kurum aşağıdakilerden hangisidir?
A-Ahilik teşkilatı
B-Dâru’ş-şifâ
C-Vakıf
D-Kervansaray
 
 
 
106-Aşağıdakilerden hangisi ilk Müslüman Türk devletidir?
A-Gazneliler
B-İhşitler
C-Karahanlılar
D-İdil (Volga)
 
107-Diyanet işleri başkanlığı kaç yılında kurulmuştur, ve nereye bağlıdır?
A)1920’de kurulmuştur, içişleri bakanlığına bağlıdır
B)1923’de kurulmuştur, kültür bakanlığına bağlıdır
C)1924’de kurulmuştur, Cumhurbaşkanlığına bağlıdır
D)1924’de kurulmuştur, Başbakanlığa bağlıdır.
 
108-İlk Diyanet işleri başkanı kimdir?
A)Ömer Nasuhi BİLMEN
B)Amhet Hamdi AKSEKİ
C)İbrahim Bedrettin ELMALI
D)Mehmet Rıfat BÖREKÇİ
 
Millî Mücadele yıllarında büyük hizmetler vermiş, idarî tecrübesi olan ve uzun zaman Ankara Müftülüğü görevinde bulunan Börekçizade Mehmet Rıfat Efendi, 1 Nisan 1924 tarihinde Diyanet İşleri Reisliğine getirilmiştir. www.diyanet.gov.tr.
1-Rıfat Börekçi
2- Ord Prof. M. Şerafettin Yaltkaya
3-A.Hamdi Akseki
4-Eyyub Sabri Hayırlıoğlu
5- Ömer Nasuhi Bilmen
6- Hasan Hüsnü Erdem
7-M.Tevfik Gerçeker
8--İbrahim Bedrettin Emalı
9- A.Ruza Hakseki
10-Lutfi Doğan
11-Dr.Lutfi Doğan(Vekil)
12-Süleyman Ateş
13-Tayyar Altıkulaç
14-M. Said Yazıcıoğlu
15-M.Nuri Yılmaz
16-Ali Bardakoğlu
 
 
 
109-Aşağıdakilerden hangisi vatandaşın devlete karşı görevlerinden değildir?
A)Eğitim-Öğretim görmek
B)Seçimlere katılmak
C)Yasalara saygılı olmak
D)Vergi vermek
 
110-Aşağıdakilerden hangisi Diyanet İşlere Başkanlığının görevleri arasında yer almaz?
A)Toplumu din konusunda bilgilendirmek
B)İslam dininin Hanefi fıkhı ilkelerinde tüm toplumu birleştirmek
C) Bilgiyi toplumla paylaşmak ve güncel sorunlar hakkında yerinde ve zamanında açıklama yapmak
D)Cami ve mescitleri yönetmek
 
“Din konusunda mezhep, anlayış ve uygulama ayrımı yapmadan vatandaşlık esasına göre hizmet sunmak” www.diyanet.gov.tr.
 
 
 
1-
Tahakkum:İktidar, Hükmetme, insanın’ı istediği yöne sürükleyen içteki güç.
Tahaddi:Tehdit etme. "Kur'an'ın mislini ve nazirini yapın", meyden okuma
Tesaddi:Birinin hakkını alma gaspetme.
Nezair: Nazire, eş sesli, eş anlamlı
 
2-El-Kırtas:Kağıt
 
3-
Tenasub:Uyumluluk
Tevafuk:Tasadufen denk gelme
Tedadüf.Peş peşe gitme,
Tesanüd: “dayanışma”, “birliktelik”
Müteşabih: Birbirine benzeyen birey ve cüzleri bulunan şeyler, kendisinde karışıklık ve iltibas bulunan şey; Kur'an-ı Kerim'de manâsı kapalı, bir çok anlama gelebilen, tefsirinde güçlük çekilen ayet veya kelimeler. Bunlara müteşabihât denir. Bunların hangi manâya geldikleri yalnız kendilerinden anlaşılmaz. Başka harici bir delile ihtiyaç gösterirler.
Vucuh Ve Nezair:Kur’an-ı Kerim’de, çeşitli manalarda kullanılan müşterek lafızların mevcut olduğu müşahade edilir. Bir kelimenin bir ayette ifade ettiği mana ile, yine aynı kelimenin diğer ayetlerde anlamlar aynı olmamaktadır. İşte biz buna tefsir ilminde “Vücuh” diyoruz. Bunun aksine de, yani çeşitli birçok kelimenin aynı manayı ifade etmesine “Nezair” denir. Vücuh:Aynı lafız ve harekelere sahip bir kelimenin değişik yerlerde, değişik anlam ifade etmesi.
Müteradif:Lâfzı başka başka olan kelimelerin manası bir olursa ona müteradif diyoruz. Kamh, Bürr, Kuut ve Cülus gibi.
 
 
4-
1-Seb’u’t-tıval:Fatihadan sonraki Yedi uzun sure.
2-El-Miün:Uzun yedi sureden sonra, Yüzden fazla ayeti olun sureler.
3-El-Mesani:Miün den sonra alet sayısı yüzden az olan sureler
4-El-Mufassal:
Üç guruba ayrılır:
 A)Besmele, B)Evsat(Nebe-Duha arası),  C)Kısar(Duha’dan aşağısı)
 
5-
Peygamberimiz: "Kur'an'ı dört kişiden öğrenin: Abdullah b. Mes'ûd, Ubey b. Kâ'b, Muâz b. Cebel ve Ebu Hûzeyfe'nin âzadlısı Sâlim"
Abdullah b. Revaha:Şair, sancaktar
Übeyy B. Ka’b: “Übeyy müslümanların efendisidir”. Bana, Kur'ân'ı sana arzetmem emredildi.
Abdullah B. Mesud:Müfessir, fıkıh alimi
Muaz B. Cebel:
 
6-
1 - Emevî halifelerinden Abdülmelik zamanında, ilk defa harekeyi ortaya koyan Ebûl'Esved, Kur'anı ilk olarak noktalayan da Nasr ibni Âsim oldu.
2 - Tarihçi meşhur muhaddis "Hafız Zehebî" ye göre, Kur'anı Kerimi noktalayan ve harekeleyen, Emevîler devrinde, Horasanda Merv Hâkimi Yahya ibni Ya'mer (vefatı: 89/707) idi.
3 - Mısır Tarifli yazarı muhaddis "Celâleddini Süyûtî" nin rivayetine göre de, Kur'anı Kerimi noktalayan meşhur müctehid Hasan Basrî Hazretleri (vefatı: 110/728) idi. Kur'anı Kerimin diğer işaretlerini tamamlayan da Halil ibni Ahmed (vefatı: 170/789) oldu.
7-
يَاۤ اَيُّهَا الَّذِينَ اَمَنوُا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
               
 
Bakara / 183-185 Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı
 
8-Şirk:Allah’a eş koşmak
 
9-
Mekke'de ilk nâzil olan âyet: İkra'dır.
Mekke'de ilk nâzil olan süre : Müddesir veya Fatiha'dır.
Mekke'de ilk ilân olunan sûre : Vennecm'dir.
Mekke'de son nâzil olan sûre : Mü'minûn'dur.
Medine'de ilk inen sûre : Bakara süresidir.
Medine'de son inen âyet: Vettekû yevmen türceune fihi ilal-lah.
Medine'de son inen sûre : Nasr'dır.
 
10-
Sure İsimlerinin Anlamları:
1.Abese : "Yüzünü ekşitti."
2.Adiyât : Nefes nefese koşanlar
3.Ahkaf : Yer adı
4.Ahzâb : Hizipler, gruplar, kabileler
5.A'la : Yüce, büyük, kutlu
6.Alak : Embriyo, ilgi, pıhtı
7.Ali İmran : İmran ailesi
8. Ankebût : Dişi örümcek
9.A'raf : Cennetle cehennem arası bölge
10.Asr : Çağ, asır, zaman
11.Bakara : İnek
12.Beled : Belde, kent, bölge
13.Beyyine : Kanıt, belge, aydınlık
14.Bürûc : Burçlar
15.Câsiye : Çöken, oturan
16.Cin : Cin, görünmeyen varlık
17.Cumua : Cuma, toplanma, topluluk
18.Duha : Kuşluk vakti
19.Dühân : Duman, sis, pus
20.En'am : Hayvanlar, davarlar
21.Enbiya : Peygamberler
22.Enfâl : Ganimetler, gelirler, vergiler
23.Fâtır : Yaratan, varlığın ilkelerini koyan
24.Fâtiha : Açılış, açan, özetleyen
25.Fecr : Şafak vakti
26.Felak : Tan yeri, yarılma, açılma
27.Fetih : Fetih, açılış
28.Fil : Fil
29.Furkan : Işıkla karanlığı, doğruyla eğriyi ayıran
30.Fussılet : "Ayrıntılı yaptı"
31.Ğaşiye : Bürüyen, örten, kuşatan
32.Hac : Ziyaret
33.Hadid : Demir
34.Hâkka : Geleceği kuşkusuz olan şey
35.Haşr : Haşir, toplama, diriltme
36.Hicr : Bir topluluğun adı
37.Hucurât : Hücreler
38.Hûd : Hûd Peygamber
39.Hümeze : Alaycılar, gıybetçiler
40.İbrahim : Hz. İbrahim
41.İhlâs : Samimiyet
42.İnfitâr : Açılma, yarılma, parçalanma
43.İnsan(Dehr) : İnsan(Zaman)
44.İnşıkak : Yarılma, ayrılma, kopma
45.İnşirah : Gönül ferahlığı, iç açılması
46. İsra : Gece yürüyüşü
47.Kaaria : Şiddetle çarpan
48.Kadir : Kadir Gecesi
49.Kaf : "Kaf" harfi
50.Kâfirun : Kafirler
51.Kalem : Kalem
52.Kamer : Ay
53.Kasas : Peygamberlerin hayat hikayeleri
54.Kehf : Mağara
55.Kevser : Kevser havuzu, yoğun güzellik ve iyilik
56.Kıyamet : Kıyamet
57.Kureyş : Kureyş Kabilesi
58.Leyl : Gece
59.Lukman : Hz.Lokman
60.Mâide : Sofra
61.Mâûn : Kamu hakkı, zekât, vergi
62.Meâric : Miraçlar, yükselme noktaları
63.Meryem : Hz. Meryem
64.Muhammed : Hz.Muhammed
65.Mutaffifûn : Ölçü ve tartıda hile yapanlar
66.Mücâdile : Hakları için savaşan kadın
67.Müddessir : Örtüsüne bürünen
68.Mülk : Mülk , yönetim
69.Mümin(Ğafir) : Mümin, (Affeden)
70.Müminûn : Müminler
71.Mürselat : Görevle gönderilenler
72.Mümtehine : İmtihan eden
73.Münafıkûn : İkiyüzlüler
74.Müzzemmil : Örtüsüne bürünen, köşesine çekilen
75.Nahl : Balarısı
76.Nâs : İnsanlar
77.Nasr : Yardım
78.Naziât : Çekip koparanlar, yay çekenler
79.Nebe' : Haber
80.Necm : Yıldız
81.Neml : Karınca
82.Nisa : Kadınlar
83.Nûh : Hz. Nûh
84.Nûr : Işık
85.Ra'd : Gök gürültüsü
86.Rahman : Rahmeti bol olan
87.Rûm : Bizanslılar
88.Sâd : "Sâd"harfi
89.Saff : Saf tutmak
90.Saffât : Saf bağlayanlar
91.Sebe' : Sebâ ülkesi
92.Secde : Secde
93.Şems : Güneş
94.Şuara : Şairler
95.Şûra : Şûra, toplu denetim
96.Tâhâ : "Tı" ve "Ha" harfleri
97.Tahrim : Haramlaştırma, yasaklama
98.Talâk : Boşama, boşanma
99.Târık : Târık yıldızı, tokmak gibi vuran
100.Tebbet : "Eli kırıldı."
101.Teğabün : Aldatış ve aldanış
102.Tekâsür : Mal ve evlat çokluğunda yarış
103.Tekvir : Büküp dürme
104.Tevbe : Tövbe
105.Tin : İncir
106.Tûr : Tûr dağı
107.Vâkia : Olan, ortaya çıkan
108.Yâsin : "Ya" ve "Sin" harfleri
109.Yûnus : Hz.Yûnus
110.Yûsuf : Hz. Yûsuf
111.Zâriyât : Tozutup savuranlar
112.Zilzal : Zelzele
113.Zühruf : Süs-Püs
114.Zümer : Zümre

11-Kıdem
12-Vahdaniyet
13-Hz.Adem
14-İsmet
15-Emanet
 
 
16-
İstidrac:Mümin olmayanların, kâinattaki kanunlara aykırı olarak gösterdikleri hârikulâde hallere de istidrac denilmiştir.
Hind fakirlerinin uzun süre aç durmaları, ateşte yürümeleri ve su içinde uzun süre havasız durabilmeleri ve vücutlarına şiş batırmaları gibi.
İrhas: Bir peygamberden, peygamberliği bildirilmeden önce meydana gelen hârikulâde (olağanüstü) haller.
Îsâ aleyhisselâmın beşikte konuşması, kuru ağaçtan tâze hurma isteyince, eline hurma gelmesi, Muhammed aleyhisselâmın, çocuk iken, göğsünün yarılarak, kalbinin yıkanıp temizlenmesi, başının üstünde bulut bulunması, ağaçların, taşların kendisine selâm vermeleri gibi hâlleri hep irhâs idi.
 
Muçize:Peygamberlerin peygamberliklerini isbat için kendilerine Allah tarafından verilen olağanüstü hallerdir.
 
17-
Keramet:Keramet, ikram, kerem, lütuf ve ihsan demektir. Mümin bir kulda olağanüstü bir halin zuhur etmesine denir.(Murşid-Mirid)-(Öğrenci-Talebe)
 
18-
Mahşer
Ba’s:Yeniden dirilme
Arasat: Kıyâmet günü eshâbımdan herbiri, kabirlerinden kalkarken, vefât ettiği memleketin bütün mü'minlerinin önlerine düşerek ve onları nûr ve ışık saçarak Arasât meydanına götürür. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî)
A’raf: Cennetle cehennem arasındaki perdenin (sûr/duvar) yüksek yerleri demektir.
 
19-Mizan
20-Basar
21-Bir yere yaslanmadan uyudukça abdest kaçmaz.
Bir hata eseri olarak oruç bozulunca hiçbir şey yiyip içmeden iftara kadar beklemek vaciptir. Bir hata sonucu bozulan oruçtan sonra kusmada olduğu gibi yeyip içmek sâdece kazâyı icap ettirir, keffâreti gerektirmez.

İstemeyerek kusmak ağız dolusu bile olsa orucu bozmaz.
22-Rükûa varırken "Allahü Ekber" demek Sünnettir.
1. Beş vakit namaz ile cuma namazı için ezan ve ikamet erkekler için sünnettir. (kadınlara mekruhtur.) 
2. Namazın iftitah tekbirinde, vitir namazının kunut tekbirinde ve bayram namazlarının zevaid tekbirlerinde elleri kulakların hizasına kaldırmak. (Kadınlar, parmak uçları omuz hizasına gelecek şekilde ellerini kaldırırlar.) 
3. Eller kaldırıldığı sırada parmakları ne bitişik ne de fazla açık tutmak, yani kendi halinde normal açıklıkta bulundurmak, ellerin ve parmakların içi kıbleye karşı gelmek, 
4. İmama uyan kimsenin iftitah tekbiri, imamı geçmemek üzere- imamın iftitah tekbirine yakın olmak, 
5. Kıyamda elleri bağlamak. (Erkekler; sağ elin avucu sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmakları sol elin bileğin; kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.) 
(Kadınlar: Sağ el, sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkekler gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğin! kavramazlar) 
6. Kıyamda iki ayağın arasını dört parmak kadar açık bulundurmak, 
7. Sübhaneke okumak. 
8. "Euzubillahi mineşşeytanirracîm"demek. 
9. Her rekatta fatihadan önce "Bismillahirrahmanirahim" demek. 
10. Fatihanın sonunda imamın ve ona uyanların "Amin" demesi. 
11. "Sübhaneke, Eüzü-Besmele ve Amin"i içinden okumak, 
12. Sabah ve öğle namazlarında fatihadan sonra uzunca, ikindi ve yatsı namazlarında kısa, akşam namazında daha kısa süre okumak. Bu, misafir olmayanlar içindir. Yolcu olan veya vakti dar olan kimse dilediği ayet ve süreyi okur. 
13. Rükûa varırken "Allahü Ekber" demek. 
14. Rükûda dizlerim ellerin parmakları açık olarak tutmak. (Kadınlar parmaklarını açmaz ve dizlerim tutmazlar, sadece ellerini dizleri üzerine koyarlar.) 
15. Rükûda dizlerim ve dirseklerim dik tutup bükmemek. (Kadınlar rükûda dizlerim bükük bulundururlar.) 
16. Rükûda arkasını dümdüz yapmak. (Kadınlar arkalarım biraz meyilli bulundururlar.) 
17. Başını, sırtı ile bir seviyede bulundurup yukarıya kaldırmamak ve aşağıya eğmemek.
18. Rükûda üç kere "Sühhane Rahbiye'l-azîm" demek. 
19. Rükûdan kalkarken "SemiAllahu ilmen hamideh' demek. 
20. Rükûdan doğrulunca "Rabbena leke'l-hamd" demek. 
21. Secdeye varırken yere; önce dizlerini, sonra ellerini, daha sonra alın ve burnunu koymak 
22. Secdeden kalkarken önce başını sonra ellerini daha sonra dizleri üzerine ellerini koyarak dizlerini yerden kaldırmak. 
23. Secdelere varırken "Allahü Ekber" demek, 
24. Secdelerden kalkarken "Allahü Ekber" demek. 
25. Secdelerde yüzünü iki elleri arasına almak, eller yüzden geri ve uzakta olmayıp yüze yakın ve yüzün hizasında bulunmak, ellerin parmakları birbirine bitişik olduğu halde kıbleye karşı el ayası ile yere yapışık olmak, 
26. Secdelerde üçer kere "Sübhane Rabbiye 'l-ala " demek- 
27. Erkeklerin, secdede karnını uyluklarından, dirseklerini yanlarından ve kollarını yerden uzak tutması- (Kadınlar, secdede kollarını yanlarına, karnını uyluklarına yapıştırıp yere doğru alçalırlar.) 
28. îki secde arasında oturmak. 
29. iki secde arasında, birinci oturuşta (Ka'de-i Gla) ve son oturuşta (Ka'de-i ahîre) elleri uylukları üzerine koymak. 
30. Otururken sol ayağını yere yayıp üstüne oturmak ve sağ ayağını dikerek parmaklarım kıbleye karşı getirmek- (Kadınlar, ayaklarını sağ tarafa yatık olarak çıkarıp sol kalçaları üzerine otururlar.) 
31. Ettehiyyatü'nün kelime-i şehadetinde sağ elinin şehadet parmağı ile işaret etmek. 
işaret; Kelime-i şehadette "La ilahe" derken sağ elin şehadet parmağını kaldırmak, "illellah" derken de indirmek suretiyle olur 
32. Ettehiyyatü'yü içinden okumak. 
33. Üç ve dört rekatlı farzların üçüncü ve dördüncü rekatlarında fatiha okumak. (ilk iki rekatlarda fatiha okumak ise vaciptir.) 
34. Son oturuşta "Ettehiyyatü"den sonra "Allahümme sallı, Allahümme barik" ve bunlardan sonra da dua okumak. 
35. Selam verirken başını evvela sağa. sonra sola çevirmek. 
36. Selamda "Esselamu aleyküm ve Rahmetullah" demek. 
37. İmam her iki tarata selam verirken kendisine uyan cemaatı ve hafeze meleklerini selamlamayı niyet etmek. 
38. İmama uyan, selamında cemaati ve imamı niyet etmek. 
39. Tek başına kılan; selamında melekleri niyet etmek. 
40. İmam sol tarafa selam verirken sesini biraz alçaltmak. 
41. İmama uyan kişinin selamı, imamın selamına yakın olmak. 
42. İmama sonradan uyan kimse, yetişemediklerim kılmak için imamın ikinci selamını beklemek. 
 
23-
Namazın Mekruhları:Bir rükünde iki defa bir yeri kaşımak. [Bir rükünde, üç defa ayrı kaşımak bozar.
  1. Namazda beden ve elbiseyle oynamak.
  2. Parmak citlatmak,
  3. Esnemek, gerinmek
  4. Zihnini, hatirini mesgul edecek bir halde namaza durmak,
  5. Uygunsuz kıyafetle nemeze durmak
  6. Namazda parmaklarini birbirine gecirmek,
  7. Namazda ellerini bögrüne koymak,
  8. Kadin kolu sivali halde namaza durursa, namazi fasid olur, bozulur.
  9. Özrü yok iken namazda bagdas kurmak veya cömelmek,
  10. Secdeye varirken elbisesini önünden veya arkadan kaldirmak,
  11. Kirâeti (Kur'ân okumayi) rükûda tamamlamak, yani kiraati bitirmeden rükûa egilmek,
  12. Ikinci rek'âtta; ilk rek'atta okudugu sûrenin veyahud âyetin üstündeki sûre veya âyeti okumak,
  13. Iki rek'atte okudugu iki sûre arasini bir sûre ile ayirmak. (Birinci rek'atte Fatihadan sonra „Elemtere" sûresini; ikinci rek'atte „Eraeyte" sûresini okumak gibi).
  14. Bile bile âyet atlamak.
  15. Kiyâmda sâg eli, sol elin üstüne, rükûa ellerini dizi üstüne, otururken de uyluklari üstüne koymak,
  16. Namazda gözlerini yummak.
  17. Gözlerini yukariya dikmek,
  18. Yol üzerinde, mezar üstünde, hamam icinde, gübrelikte, pislige yakin bir yerde, sahibinin rizasi olmayan bir yerde namaz kilmak,
  19. Secdede yalniz alnini secdeye koyup burnunu yere koymamak,
  20. Canli bir seyin sûreti üzerine secde etmek;
  21. Namaz kilacagi yerde Kible tarafinda, yan taraflarinda canli sûreti, canli resmi bulunmak,
  22. Kör halindeki atese karsi namaz kilmak,
  23. Namazda iken kaşınmak, terini silmek,
  24. Önünden insan gecmesi ümit edilen bir yerde namaz kilarken önüne bir sutre (engel) koymamak,
  25. Nmazda iken etrafina bakinmak,
  26. Namazda özürsüz bir seye dayanmak,
  27. Namazda insan yüzüne karsi durmak,
  28. Ikinci rek'atta birinciden uzun okumak
  29. Hicbir özrü yokken secde yerindeki taslari ayiklamak, düzlemeye calismak,
  30. Secdeye varirken ellerini dizlerinden evvel yere koymak, secdeden kalkarken dizlerini ellerinden önce kaldirmak.
  31. Ezberinde baska bir sûre var iken ayni sûreyi, bile bile iki rek'atte tekrar okumak,
  32. Namazda, bit , pire tutmak, kovalamak mekruhtur.
  33. Namazda güzel bir seyi koklamak veya tükürügü atmak, sicakliktan dolayi yelpazelenmek,
  34. Cani cektigi bir yemek var iken namaza durmak,
  35. Sirtinda kücük çocukla namaz kılmak caizdir, fakat mekruhtur. Sâyet cocugu koruyacak baska kimse olmaz ve cocukta aglarsa, bu durumda mekruh olmaz.
 
24-
İmamın mükellef, müslüman, hür ve erkek, İlim, Adâlet, İktidar ve ehliyet, Bünyesinin sağlam ve ârızâsız olması.
 İmâmet makamına gelecek kimsenin delilik, körlük, sağırlık, dilsizlik, iki el ve ayağının yokluğu gibi noksanlıklardan berî ve duyularının sağlam olması lâzımdır.
 
İMAMLIK YAPMASI MEKRUH OLAN KİŞİLER

İmamlık yapabilmek için gerekli bütün şartlara sahip oldukları halde imamlık yapmaları mekruh olan kimseler şunlardır:
1–Cemaatin içinde imamlık yapabilme şartlarına sahip bir kişinin bulunması halinde, âmânın (iki gözü kör olan kimsenin) imam olması mekruhtur.
2–İmamlık şartlarına sahip bir kişi bulunduğu halde, henüz sakalı çıkmamış, küçük yaşta birinin imamlığı mekruhtur.
3–İmamlığa ehil kişiler varken ehil olmayan kimselerin imamlık yapması mekruhtur. Cehalet ve ahlâki kusurlar ehliyetsizlik sayılır. Babası belli olmamak yani, veledi zina olmak aynı hükümdedir.
4–Cemaati bıktıracak şekilde namazı uzatmak mekruhtur.
5–Cemaati tiksindirici bir kıyafetle, kirli bir elbise ile namaz kıldırmak mekruhtur.
6–Laûbali, hafif meşreb, bid'atçı, açıktan günah işleyen ve benzeri kimselerin de imamlık yapmaları mekruhtur.(1)
25-
Fecr-i Sadık:Gercek aydınlanma
Gurûb:Güneşin kararmaya başlaması
İstiva vakti: Güneşin tepede bulunmasıdır.
İşrak Vakti:Güneşin bir mızrak boyu yükselmesidir
İsfirar Vakti:Güneş ışınlarının sararmaya başlamasıdır.
İmsak:Tan yerinin ağarmasıyla başlar. Zıddı iftardır.
26-Muktedi: Birine uyan, tabi olan kimse. Namazda imama uyan, arkasında namaz kılan kişi(Lahik-Mesbuk-Mudrik)
27-Vakit:Cuma’nın edasının şartıdır.
28-Adak orucu:aralıksız tutulacak diye ahd edilirse aralıksız tutlmalıdır.
29-Niyet
1. Tavafın Vaktinde Yapılması
2. Niyet
3. Tavafın Mescid-i Haram’ın İçinde, Kâbe’nin Etrafında Yapılması
4. Şavtların Çoğunu Yapmış Olmak
 
 
30-Erkek olmak
31-Hicret
32-İsra ve Mirac
İsrâ sûresinde bu büyük mucizenin 'Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksâ'ya gece yürüyüşü' kısmı, Necm sûresinde ise tâ Sidretü'l-Münteha'ya, Kâb-ı Kavseyn'e kadar yükseliş kısmı anlatılır.
Kab-ı Kacseyn:Çok yaklaşmak
Sirtetül Münteha:Semanın yedinci katı, son yer
33-Sevr
34-Seriyye
35-Hz. Ebubekir
Rasûlüllah (s.a.s)'in vefatindan sonra dinden dönüp Islâm devletine savas açanlarin isyanlarinin bastirilmasi için yapilan askerî harekâtlar.
Rasûlüllah (s.a.s)'in vefat haberini duyan Yemen ve Necid bölgelerindeki bazi kabileler özellikle zekât ödemeyi reddederek isyan ettiler. Ayrica Rasûlüllah (s.a.s)'in vefati ile ortaya çikan karisik ortamdan istifade etmek Isteyen bazi kimseler de peygamberliklerini itan etmisler ve kendilerine inandirdiklari kalabaliklari peslerine takarak Islâm hükümranligini tehdit etmeye baslamislardi. Rasûlüllah (s.a.s)'in sagliginda onun hakimiyetine boyun egmek zorunda kalarak müslüman olan, ancak imanin kalplerine nüfuz edip yerlesmedigi bu bedevî topluluklar, onun vefatiyla cesaretlenmis ve kalplerinde gizlediklerini açiga çikarmislardi. Aslinda onlarin bu durumu bilinmiyor degildi. Zira Allah Teâlâ onlar için bir âyet-i kerimede söyle buyurmaktadir: "Ey Muhammed! Bedevi ler "Iman ettik" derler. Sen onlara söyle de: "Hayir! Iman etmediniz. Siz ancak, müslüman olduk deyin. Çünkü iman henüz kalbinize girmemistir" (el-Hucurât, 49/ 14).
قَالَتِ الاَعْرَابُ اَمَنّاَ قُلْ لَمْ تُوءْمِنُوا وَلَكِنْ قُولُوۤا اَسْلَمْنَا وَلَمَّا يَدْخُلِ الاِيمَانُ فِى قُلُوبِكُمْ وَاِنْ تُطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ لا يَلِتْكُمْ مِنْ اَعْمَالِكُمْ شَيْئًا اِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
 
 
 
36-Peygamberin emrinin ihlali
 
37-Bir-i maune
"Allah'ım! Onların durumlarını sana havale ediyorum. Ey Allah'ım! Onların yıllarını Yusuf Peygamber'in kıtlık yılları gibi çetin yap, başlarına darlık getir. " diye beddua etmiş ve buna beş vakit namazlarında bir ay müddetle devam etmişti. Cemaatin de arkasında "âmîn" dediği Rasûlullah (s.a.s.)'in bu duası kabul olmuştur.
 
38-Kervan ticaretini devam ettirmeleri
 
39-Fethedilen ülkelerin kültürleri
 
40-Hz. Osman
 
41-Askeri konuşmalar
 
42-İnanan herkese
 
43-Yardım(Birr: İyilik, hayırda genişlik, güzel davranış)
 
44-Sosyal Hizmet
 
45-Müftülğü
 
46-Hem mesleğe hem de yüksek öğrenime hazırlamak
 
47-
İrşad:Aklı ve kalbi ikna edici söz ve eserlerden bir kimseyi doğru yola iletmek.
Tebliğ:Duyurma, bildirme, haber verme
Vaaz:Genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma
Davet: İslâm dininin esaslarını uygun bir metod çerçevesinde anlatarak insanların onu benimsemelerini ve dinin koyduğu esaslara göre hayatlarını sürdürmeleri için yapılması gereken çalışmalara denir
 
48-Tebliğ
 
49-
قَالَتِ الاَعْرَابُ اَمَنّاَ قُلْ لَمْ تُوءْمِنُوا وَلَكِنْ قُولُوۤا اَسْلَمْنَا وَلَمَّا يَدْخُلِ الاِيمَانُ فِى قُلُوبِكُمْ وَاِنْ تُطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ لا يَلِتْكُمْ مِنْ اَعْمَالِكُمْ شَيْئًا اِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
               
        وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الْخَيْرِ وَيَاْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَاُولۤئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
                 
 
 
 
" İçinizden, insanları hayra çağıracak iyiliği emredip kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun”
 
50-İmamları denetlemek.
 
Hulefai Raşidin Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den sonra halifelik yapan dört halifeye denir.1- Hz. Ebu Bekir 2- Hz. Ömer 3- Hz. Osman 4- Hz. Ali R.A
 
Aşerei Mübeşşire Yaşarken cennetle müjdelenen on sahabeye denir.
1 - Hz. Ebu Bekir 2 - Hz. Ömer
 
3 - Hz. Osman
 
4 - Hz. Ali
 
5 - Hz. Sad Bin Ebi Vakkas
 
6 - Hz. Zeyd Bin Sabit 7 - Hz. Talha Bin Ubeydullah
 
8 - Hz. Zübeyr Bin Avvam
 
9 - Hz. Ebu Ubeyde Bin Cerrah
 
10-Hz. Abdurrahman B. Avf
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

2013 Yılı Mart Ayında Diyanet Yeterlilik sınavı yapacaktır.
Dötyol Yunus Emre İmam Hatip ortaokulunda sınava hazırlık kursu açılmıştır. Kurs gün, ders ve satleri:
C.Tesi:12:00-13:30 Siyer Osman ÖZ
13:30-15:00 K. Kerim-Tecvid Aliekber TÜRKOĞLU
Pazar: 12:00-13:30 İlmihal(İbadet)Mustafa DÜZENLİ
13:30-15:00 İlmihal(İtikat) YaşarERDOĞAN
Dörtyol Halk Eğitim Müdürlüğü-Dörtyol Müftülüğü iş birliği ile bayanlara yönelik cenaze hizmetleri (Gassal) kursu açılacaktır. Müracatlar Halk Eğitim Müdürlüğüne yapılacaktır.
Hadis usulü ile ilgili İ.Lütfi ÇAKAN hocamızın "Hadis Usulü" kitabının özetini sayfamızda bulabilirsiniz
*Kur'an-ı kerimle ile ilgili soru-cevap şeklinde hazrılanmış çalışmayı sayfamızda bulabilirsiniz
 
Bugün 9 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol